HABER7
Türk demokrasisinin ilk darbesi bundan 64 yıl önce bugün meydana geldi. Tarihe kara bir leke olarak geçen; 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Eylül 1997 ile son olarak 15 Temmuz 2016 darbe girişimine zemin hazırlayan 1960 darbesiyle cuntacılar ilk kez sivil yönetime el koydu. Darbe ile Türkiye'nin çok partili dönemdeki ilk Başbakanı Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edildi.
BASIN DARBEYİ MEŞRULAŞTIRMAK İÇİN KULLANILDI
27 Mayıs darbesinde dönemin basın organları cunta yönetimi tarafından çok etkili olarak kullanıldı. 27 Mayıs 1960 askeri darbesine giden süreçte ve sonrasında ulusal basın tarafından, iktidara yönelik asılsız suçlamalar ve kara propaganda yöntemleri darbeyi meşrulaştırma çalışmaları yapıldı.
Darbe öncesi Menderes ve arkadaşlarını suçlayarak halkın gözünde itibarsızlaştıran, askeri müdahaleye zemin hazırlayan basın organları, darbe sonrası da Menderes ve bakanların idamına zemin hazırladı.
YOLSUZLUK YALANI
Başbakan Adnan Menderes'in İdamına yol açan en büyük etkenlerden biri yolsuzluk iddiaları oldu. Halkın gözünde karalanan Menderes "12 uçak dolusu altınla kaçmaya çalışırken yakalandı" haberleriyle suçlamalara maruz kaldı.
Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın ise zimmetinden 4 milyon lira çıktığı iddia edildi.
Dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar da yolsuzluklardan nasibini aldı. Milli Birlik Komitesi yaptığı açıklamada Bayar’ın banka hesabında yüklü miktarda para olduğunu açıklamıştı.Ancak Celal Bayar’ın kızı Nilüfer Gülsoy yıllar sonra yaptığı açıklamada, “Babamın bankada 103 milyon lirası olduğunu iddia etmişlerdi, hesabından 16 lira çıktı. Köşkte ailesinin iaşesini bile kendi maaşından karşılardı” açıklamasında bulundu.
27 Mayıs sonrası vatandaşları galeyana getiren bir diğer haber ise cesetlerin makinede kıyılıp toz haline getirildiği iddiaları oldu. Bu haberin hemen altında, cesetlerin bulunması için halktan yardım istendiği de belirtildi.
ATATÜRK YALANI
"Kıbrıs" konusunun görüşüldüğü Londra Konferansı sırasında, Selanik'teki Atatürk'ün doğduğu eve Yunanlılar tarafından bomba atıldığı iddia edildi. Bu haberin ardından Ankara, İstanbul ve İzmir'de halkın sokağa dökülmesi ile 6 Eylül 1955'te başlayan "6-7 Eylül Olayları" ile, sonrasında ilan edilen sıkıyönetim, gazetelerde farklı bir şekilde sunuldu. Zafer gazetesinde olaylar, "Gizli ve Kirli Ellerin Tertibi" başlığıyla verilirken, 7 Eylül 1955 tarihli Ulus gazetesinin manşeti "İstanbul ve İzmir'de Örfi İdare" oldu. Ulus gazetesinde, Zafer gazetesinden farklı olarak bombanın Atatürk'ün evine Yunanlılar tarafından atılmış olduğu ifade edildi. Haber Ekspres Gazetesi'nde ise 'Atamızın Evi Bomba İle Hasara Uğradı' şeklinde servis edildi.
"ATATÜRK'ÜN EVİNİ MENDERES BOMBALATTI" YALANI
6-7 Eylül olayları sonrası Yassıada'da dava açılmasında en büyük rol oynayanlardan biri de Fuad Köprülü oldu. 27 Mayıs 1960 darbesinden 8 gün sonra bir gazeteye röportaj veren Köprülü, 6-7 Eylül olaylarıyla ilgili dönemin Başbakan Yardımcısı Fatin Rüştü Zorlu ve Başbakan Adnan Menderes'i suçladı. Köprülü "Bu müessif hadisenin baş tertipçisi ve müsebbibi bizzat Menderes'ti. Kıbrıs'ı fethetmek için bu şekilde bir yol takip etmeyi doğru bulmuştur." şeklinde konuştu.Atatürk'ün evinin bombalanması hadisesinin de bir tertip olduğunu iddia eden Köprülü, "Bizzat tertipçisi Menderes'tir. Kendisine bu aklı yine Kıbrıs fatihlerinden Zorlu vermiştir." iddiasında bulundu.Köprülü'nün sözleri Yeni Sabah gazetesinde, "Ata'nın Selanik'teki evini Menderes bombalatmış" başlıklığıyla haberleştirildi.
DARBE SONRASI HER GÜN BİR YALAN HABER
27 Mayıs darbesinden kısa süre sonra Hürriyet gazetesinde 14 Haziran 1960 günü yayınlanan karikatürde, Celal Bayar ve Adnan Menderes köpek şeklinde çizildi. Darbeyi haklı göstermek isteyen cuntacılar, her gün farklı bir yalan haberi gazetelere servis ederek yayınlattı."Buzhanelerden toplu cesetler çıktı", "Korkunç cinayetler aydınlanıyor: Bir çukura gömülen üç ceset çıktı" haberleri devam eden süreçte yayınlanan yalan haberlerden bir kaçı olarak tarihe geçti.