AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, Habertürk'te Eren Eğilmez'in sorularını yanıtladı. Yalçın, Yeniden Refah Partisi'nin tavrını eleştirerek, "Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi partisi AK Parti'dir. Yeniden Refah onun yanına özür dileyerek söylüyorum, bir çadır kuruyor, bir dükkan açmaya çalışıyor. Siyasi nezakete uygun değil bu tavır." dedi.
Yalçın'ın sorulara verdiği yanıtlardan öne çıkan başlıklar şöyle:
Uzun süredir stratejik oy kullanma, o partinin bu partiyle anlaşması, o şehirde uzlaşı vs. Tabii bunlar doğal olarak olacak. Ama mesele siyasallaştıkça, kutuplaşma arttıkça rasyonel tercihlerden ziyade ideolojik tercihler ön plana çıkıyor. Halbuki biz siyasi tartışmalara odaklı, gruplaşmalar, odaklaşmalar, kamplaşmalardan gitmek yerine seçmene şunu söyleyebilelim; ideolojik tutumlarımız, aileden kalma oy alışkanlıklarımız, ekonomik durumla ilişkili oy kullanma alışkanlıklarımız olabilir. Ama yerel seçim dediğiniz şey, gündelik yaşamımızı doğrudan etkileyen bir şey. Dış politikaya dair bir konudan hareketle İstanbul, Ankara, Iğdır, Sivas'ta oy kullanıyorsanız aslında hayatınızı doğrudan etkileyecek bir şeye odaklanmamış olursunuz. 8 ay önce genel seçim geçirdik.
"HERKES O UÇAĞI KİMİN YAPTIĞINI BİLECEK"
Siyasi partiler iktidardır, iktidarlar vatandaşa hesap verir. İyi hesap veriyorsa oyu artış gösterir veremiyorsa oyu düşüş gösterir. Bu ülkenin kaynaklarıyla uçak yapabiliyorsanız, kimse kusura bakmasın, herkes o uçağı kimin yaptığını bilecek. Recep Tayyip Erdoğan TOGG için siyasi bir irade koymadı mı? Bunlar ufak tefek işler değil. Kaan'ın uçuşu 2 ay önceydi. Teknik aksaklıklar, düzenlemeler çabalar Şubat'ı buldu. İHA'lar, SİHA'lar Suriye'de kullanıldığında seçim mi vardı ortada? Bu ülkede yerli otomobil üretilmiyordu, AK Parti iktidarı döneminde üretildi. Bunu söylemek ayıp mıdır? Siyaset üstü olan kısmı Kaan ortaya çıktığında hepimiz seviniriz, mutlu oluruz.
"YENİDEN REFAH'IN TAVRI SİYASİ NEZAKETE UYGUN DEĞİL"
Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi partisi AK Parti'dir. Yeniden Refah onun yanına özür dileyerek söylüyorum, bir çadır kuruyor, bir dükkan açmaya çalışıyor. Bunu söylerim, beis yok, suçlayıcı bir dille söylemiyorum. Siyasi nezakete uygun değil bu tavır. CHP gibi şunu yapmıyoruz. İYİ Parti bizimle ise süper, bizimle değilse lanetlidir, böyle bir söylem kullanmıyoruz. Meral Akşener'in 3 Mart 6 Mart döneminde başına gelenleri hatırlıyor musunuz? Küfürler, hakaretler. Biz Cumhur İttifakı adaylarıyla şehirleri kazanmaya çalışıyoruz.
"MÜZAKERE BAŞKA AYNI ADAYLA SEÇİME GİRMEK BAŞKA"
DEM ve CHP ilişkisine gelecek olursak, orada bir cambaza bak hikayesiyle olayın bambaşka yere geldiğine inanıyorum. İstanbul'da 22 ilçede DEM aday çıkarmamış. Neden çıkarmıyor? CHP adaylarına destek vermek için. CHP Esenyurt'ta kendi içinden DEM'e yakın bir ismi koydu. Esenyurt'ta CHP ve 6 Ok'a oy verdiğini düşünenler DEM'e belediye başkanı seçmiş olacaklar. Diğer meclis üyelerinde CHP listelerinde DEM'lilere yerler ayrıldı. Bizim DEM'le herhangi bir ilişkimiz yok, net söyleyebilirim. Görüşmek, müzakere etmek bir şeydir, siyasi pazarlıklar olur. Mesela DEM'le PKK'ya silah bıraktırmak içni müzakere yaparsınız. Müzakere başka şey, aynı adayla seçime girmek başka bir şeydir.
"KİRLİ PAZARLIKLARIN SONUCU"
AK Parti'nin hiçbir döneminde HDP, DEM veya onun benzeri hiçbir partiyle seçim işbirliği yapmadı. CHP 2019'dan bu yana seçim işbirliği yapıyor. Beraber aynı yolda yürüyorlar. Çözüm süreci bir müzakere süreciydi. Bunlar bir şehri yönetmek için beraber adım atıyorlar, bir işbirliği yapıyorlar. DEM'in ne yapacağı bir muamma. Hep beraber göreceğiz. Bir aday çıkardılar, hatta iki aday çıkardılar. Adaylarının kampanya yaptığını görmedik. Paravan adaylar olabilir, bilmiyorum, akıl yürütüyorum. Ekrem İmamoğlu'na destek mi verecekler bilmiyorum. Büyükşehirlerde tür kirli pazarlıkların sonucunda CHP'li belediye başkanları seçildi.