Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Başkanı Şekip Mosturoğlu, kulüp başkanı Ali Koç'un kendisine yönelik adaletsiz davrandığı yönündeki ifadelerine yanıt verdi.
Mosturoğlu, yaptığı açıklamada, başkan adayları Ali Koç ve Aziz Yıldırım arasında tarafsızlığını koruduğunu belirtti.
"ALİ KOÇ'A İLK KEZ BEN SÖYLEMİŞTİM"Ayrıcalık görmeye alışmış kişilere alıştıkları ayrıcalıkları göstermediğini vurgulayan Mosturoğlu, "Sayın Başkan Ali Koç, dünden beri, yapmış olduğu seçim çalışma toplantılarında, benim, kulüp üyelerimizi arayarak onları Aziz Yıldırım'a oy vermeye iknaya çalıştığımı, bu tavrın tarafsızlığımızla bağdaşmadığını, başkan seçilirse benimle çalışmayacağını söylüyor. Sayın Ali Koç'un da sıkça kullandığı bir söz var. 'Türkiye'de insanlar doğru söylediğini ispatlamak zorunda' diye. Kendisi hatırlamayacaktır. Bu sözü, Metris'te tutuklu iken ziyaretime geldiğinde ilk kez ben ona söylemiştim. Belki şimdi hatırlayacaktır." ifadelerini kullandı.
"BENİM OYLARA ETKİ EDEBİLMEM MÜMKÜN DEĞİL"Söz konusu dönemde Ali Koç'un, bu sözün yaşadıkları duruma son derece uyduğunu söylediğini aktaran Mosturoğlu, şöyle devam etti:
"Bugün bu sözün yaşadığımız duruma bire bir uyduğu bir andayız. Bu sözü size ilk kez söyleyen eski bir arkadaşınız olarak, Sayın Ali Koç size diyorum ki kim ki size 'Şekip Mosturoğlu, beni Aziz Yıldırım'a oy vermeye ikna etmek için aradı' diyorsa yalan söylüyor. Bunu birlikte 6 yıl aynı yönetimde yan yana oturduğun, 3 Temmuz mücadelesine şahit olduğun, doğrudan, gerçekten ayrılmayacağına kefil olacağın Şekip Mosturoğlu söylüyor. Kullanabileceğim tek bir oyum vardır. Bir tek adaya oy atabileceğim. Bunun dışında benim seçimlerde üyelerin kullanacakları oylara etki edebilmem mümkün değildir. Yüksek divan kurulu başkanlığına seçildiğim günden bu güne 'Sayın Aziz Yıldırım'a oy atın' diye ikna etmek için bir tek kişiyi bile aramadım."
"AYRICALIK GÖRMEYE ALIŞMIŞLARA O AYRICALIĞI GÖSTERMEYECEĞİM"Yüksek divan kurulu başkanı olarak hiçbir seçim etkinliğine katılmadığını dile getiren Mosturoğlu, "Bilinen bu gerçeğe rağmen adım üzerinden başlatılan bu spekülatif tartışmaların sebebinin başka bir şey olabileceğini düşünüyorum. Ben, ayrıcalık görmeye alışmış olanların, bu duruma alışarak, ayrıcalık görmeyi kendilerinde bir hak olarak görmeye başladıklarını düşünüyorum ve görüyorum. Ben ayrıcalık görmeye alışmış olanlara alıştıkları ayrıcalıkları gösterememiş olabilirim. Onlar da bu sebeple uğramadıkları halde bir haksızlığa uğradıklarını düşünüyor olabilirler. Bu yüzden benim tarafsızlığımdan şüphe edebilirler. Bu şüphe ile spekülatif tartışmalara benim adımı konu edebilirler. Benim için durum asla değişmeyecektir. Ben ayrıcalık görmeye alışanlara, alıştıkları ayrıcalıkları asla göstermeyeceğim. Bundan herkes emin olabilir." değerlendirmesinde bulundu.