Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Bakü'de düzenlenen "Çeşitliliği Korumak: 2024'te İslamofobiyle Mücadele" başlıklı uluslararası konferansın katılımcılarına mesaj gönderdi.
Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev'in okuduğu mesajda Aliyev, dünyada İslamofobi eğilimlerinin hızla artmasına, Müslümanlara karşı ayrımcılık ve açık nefretin gün geçtikçe yaygınlaşmasına tanık olduklarını anlattı.
Aliyev mesajında, dini inançlara ilişkin ayrımcılık, hoşgörüsüzlük ve şiddet vakalarının artmasının derin endişe yarattığını vurguladı.
İslamofobinin, kendilerini demokratik olarak gören bazı Batılı ülkelerin devlet politikasının ayrılmaz bir parçası haline geldiğini belirten Aliyev, Kur'an-ı Kerim'in yakılması ve Hazreti Muhammed'in karikatürlerinin yayımlanması gibi hakaret eylemlerinin ifade özgürlüğü olarak lanse edildiğine anımsattı.
Aliyev, "Fransa, geleneksel yeni sömürgecilik politikasının yanı sıra Müslümanlara karşı açık baskı ve ayrımcılık politikası yürütmekte ve çeşitli İslam karşıtı kampanyalar düzenlemektedir. 'Dünyevilik' adı altında Müslümanların hak ve özgürlüklerini kısıtlamaya yönelik yasal düzenlemeler ve siyasi kararlar alıyor. Bu ülkede camilere, Müslüman kültür merkezlerine ve mezarlıklara çeşitli şekillerde hakaret ediliyor, Müslüman vatandaşlara baskı yapılıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kendilerini demokratik olarak nitelendiren bazı Batı kurumlarının da İslam karşıtı faaliyetlerde bulunduğunun altını çizen Aliyev, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin İslam karşıtlığını teşvik eden platformlara dönüştüğünü aktardı.
Aliyev, bazı küresel medya kuruluşlarının da bu akıma kapılarak İslam karşıtı faaliyet gösterdiğini, İslam'ın terörle özdeşleştirilmeye çalışıldığını hatırlattığı mesajında, "Giderek artan ve dinimizi itibarsızlaştırmaya yönelik bu eğilimleri şiddetle kınıyoruz. İslam barış, merhamet, hoşgörü ve adalet dinidir. Dünya haritasına baktığımızda terörden en çok zarar gören kesimin Müslümanlar olduğunu görüyoruz." ifadelerine yer verdi.
Azerbaycan'ın da İslamofobiden muzdarip bir ülke olduğuna dikkati çeken Aliyev, şunları kaydetti:
"21. yüzyılda İslamofobiye, yabancı düşmanlığına ve ırkçılığa yer olmamalıdır. Terör ve aşırıcılığı herhangi bir din, millet, medeniyet veya etnik grupla ilişkilendirmek yanlış bir yaklaşımdır. Dinin siyasi amaçlarla kullanılması toplumlar arasında uyumsuzluk ve çatışmanın yaratılmasından başka bir işe yaramaz. Bu tezahürler aynı zamanda insanlığı hümanist ideallerden ve evrensel değerlerden mahrum bırakmakta ve bunun sonucunda medeniyetler arası çatışmalara yol açmaktadır."