Almanya'nın iç istihbarat kurumu Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın (BfV), eski başkanı Hans-Georg Maaßen'i, "aşırı sağcı" olarak sınıflandırdığı ve izlemeye aldığı ortaya çıktı.
Alman basınında yer alan haberlere göre BfV, Maaßen hakkında çok kapsamlı bilgi ve bulgular topladı ve bunların incelenmesi sonucunda da iç istihbaratın eski başkanı, aşırı sağcı şüphesiyle izlenenler arasında yer almaya başladı.
İDDİALARI DOĞRULADI
İç istihbaratın, özgürlükçü demokratik Anayasal düzene karşı faaliyet gösterdiğinden şüphelenilen kişiler hakkında veri ve bilgi toplama yetkisi var.
BfV, "kişisel hakları" gerekçe göstererek basında yer alan haberler hakkında açıklama yapmazken, Maaßen sosyal medyada yaptığı paylaşımla iddiaları doğruladı.
Paylaşımında, "Federal Hükümetin benden ve Değerler Birliği'nden korktuğu çok açık, bu nedenle Anayasayı Koruma Teşkilatı'na beni izlettiriyor, takip ettiriyor" ifadelerine yer veren Maaßen, ayrıca avukatının Bilgi Edinme Yasası kapsamında, hakkında tutulan verileri talep ettiği dilekçesine BfV tarafından gönderilen 20 sayfalık yanıtı da kamuoyu ile paylaştı.
Son yıllarda sağcı popülist Almanya için Alternatif (AfD) partisine yakın durmakla eleştirilen eski iç istihbarat şefi "aşırı sağcı" olarak sınıflandırılarak izlenmesinden Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser'i sorumlu tutuyor. Maaßen, sosyal medya paylaşımında İçişleri Bakanı Faeser'i, "Bu, Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın siyasi muhaliflerle mücadele için istismar edilmesidir ve özgürlükçü demokratik düzene saldırıdır" suçlamasıyla hedef aldı.
GÖREVİNE SON VERİLMİŞTİ
Maaßen geçen hafta 2017 yılında kurulan, başkanlığını yaptığı Değerler Birliği'nin (Werteunion) partileşme kararı aldığını duyurmuş, üyesi olduğu Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinden de istifa ettiğini açıklamıştı.
Hans-Georg Maaßen beş yıl öncesine kadar, Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı sıfatıyla, Almanya'yı ve onun demokratik Anayasal düzenini şiddet ve aşırılık yanlısı tehditlere karşı korumaktan sorumluydu. Ancak 2018 yılında Almanya'nın doğusundaki bir kentte ayaklanan aşırı sağcıların oluşturduğu tehdidi küçümsemesi yoğun tepkilere yol açmış, bunun üzerine Maaßen'in BfV başkanlığı görevine son verilmişti.