Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, 6 Şubat depremi sonrası yaptıkları çalışmaları anlattı.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, katıldığı bir programda 6 Şubat depremi sonrası Hatay’ın genel durumu hakkında açıklamalarda bulundu. Yaklaşan yerel seçimler sebebiyle Hataylı seçmenlere seslenen Başkan Savaş, göç eden vatandaşların 1 Ekim’e kadar seçmen kütüklerinde yer alabilmeleri için e-Devlet üzerinden veya nüfus müdürlüklerinden şehirlerine sahip çıkmaları için adreslerini Hatay’a taşımalarını istedi. Savaş, “Her kim kime oy verirse versin yeter ki Hatay’ın kederini Hataylılar tayin etsin’’ dedi.
“Hatay’da birçok kurumun adresi değişti, adresler kent rehberi uygulamamızda”
Deprem sonrası pek çok kurum, kuruluş ve özel işletmelerin yerlerinin değiştiğini, bu nedenle vatandaşların işlerini yürütürken aksaklıklar yaşandığını aktaran Başkan Savaş, bu konudaki sorunu çözmek ve halka kolaylık sağlamak için ‘Kent Rehberi’ uygulamasını hayata geçirdiklerini açıkladı. Şehirde devam eden yıkımlarda görevli ekiplerin altyapıya ve üstyapıya büyük zararlar verdiğini, trafikte ise ciddi sorunlara yol açtıklarını ifade eden Savaş, belediye tarafından kesilen cezaların caydırıcı olmadığını, konuyla ilgili yetkili kurumların harekete geçmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca asbestin insan vücudunda 35 yıl sonra kansere sebep olduğunu belirten Savaş, enkaz kaldırma ve taşıma işlemlerinde dikkatli davranılması gerektiğini ifade etti. Savaş, deprem sonrası Hatay’ı her yönüyle ayağa kaldırmak ve yeniden yapılandırma planları oluşturmak amacıyla Hatay’la ilgili sözü olan herkesin fikirlerini rahatça söyleyebileceği ‘Hatay Planlama Merkezi’nin kurulduğunu kaydederek, ekim ayında Ankara’da Hatay için önemli bir çalıştayın daha yapılacağını açıkladı.
“Otogar esnafının kaldırılması kararı büyükşehirin değil”
Başkan Savaş, otogar ve civarındaki işletmelerin kaldırılması kararının Büyükşehir Belediyesi tarafından alınmadığını ifade ederek, valilik tarafından şehirle ilgili alınan kararlar doğrultusunda kendilerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğünden bir yazı geldiğini söyledi. Savaş, “Antakya Otogarı çevresindeki esnaf depremden sonra çocuklarının nafakasını çıkarmak için oraya yerleşti. Biz 22 Haziran’da valiliğimize yazı yazarak, otogar çevresindeki esnaf için çarşı oluşturulması gerektiğine dikkat çekmiştik. Ancak valiliğin 25 Ağustos kararlarını dayanak gösteren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğü, 12 Eylül’de bize yazı göndererek, otogar çevresindeki esnafın oradan kaldırılmasını istedi. Biz de bu talebi esnafa tebliğ ettik. Esnafımız kesinlikle işgalci konumuna düşmek istemez. ‘Sen buradan çık’ demekle olmuyor, onlar için de AFAD diğer çarşılar gibi bir çarşı kurmalıdır” dedi.
“Siyasetin yapılacağı gün bugün değil”
Deprem siyaseti yapılmasının kimseye bir katkı sağlayamayacağının altını çizen Başkan Savaş, “Biz özellikle hem ilçe belediyelerimizle, hem valiliğimizle, hem bakanlıklarımızla, açıkçası muhatap olmamız gereken tüm kurum ve kuruluşlarla sağlıklı iletişim kurmaya çalışıyoruz. Ama seçim süreci yaklaştıkça iktidarın yereldeki temsilcileri bu sağlıklı sürece gölge düşürmeye çalışıyorlar. Sanki biz düşmanız, ikimizden birinin yok olması gerekir gibi bir tavra giriyorlar. Biz Hatay’ın gelişmesine katkı sağlamak için sadece rakibiz. Biz, ne yaparsak yapalım engelleme çalışmaları devam ediyor. Siyasetin yapılacağı gün bugün değil” dedi.
İktidar partisinin şehirdeki en yetkin ve kıdemli iki vekilinin Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne başkan adayı olarak çıkmasını öneren Savaş, iktidarın yerel temsilcilerine Hatay’ın sorunlarına çözüm aramaları için mücadele etmeleri çağrısı yaptı. Ekonomik tablonun ülke genelinde hiç iç açıcı olmadığını söyleyen Savaş, iktidarın yerel seçimlerde birçok belediyeyi kaybedeceğini savundu. Başkan Savaş, deprem öncesi Hatay’da 15 ilçede 97 bin hektarın üzerindeki alanda zemin etüt çalışmaları yaptıklarını söyledi. Tarihte büyük depremlerden kısa bir süre sonra yine şiddeti büyük depremlerin de yaşandığına dikkat çeken Lütfü Savaş, artçı depremlerin bölgede halen devam ettiğini, yapılan binaların bundan zararlar görebileceğinin altını çizerek, planlama yapılmadan acele yapılan her inşanın dirençli ve sağlıklı olmadığının altını çizdi.