İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen ’4,5 yıl’ sunumunda, bu süreçte yaptıklarına ve önümüzdeki yerel seçimlere dair önemli mesajlar verdi. Başkan Soyer konuşmasında, "Zaman bölünme, parçalanma değil, bu zorlu mücadelede Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’e ve birbirimize güç verme zamanıdır" açıklamasında bulundu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Kültürpark İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 4,5 yıl sunumunu gerçekleştirdi. CHP’li ilçe başkanları ve yardımcılarının da yer aldığı programda, açılış konuşmasını CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu gerçekleştirdi.
"Cumhuriyet Halk Partimiz bu hazin tabloyu değiştirmeye muktedirdir"
Konuşmasında önümüzdeki aylarda gerçekleşecek yerel seçimlerle ilgili açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Yaklaşık üç ay sonra bir tarihi seçime daha gidiyoruz. Maalesef o erk sahipleri; pervasız, egoist ve kifayetsiz muhteris halleriyle bu memleketi bir kere daha ateşe sürüklemek için canla başla çalışıyorlar. Ekonominin, siyasetin ve toplumsal yapımızın bu denli dibe sürüklendiği bir dönemde bunu yapmaya hiç hakları yok. Biliyorum ki yuvamız, çatımız ve kökümüz, Cumhuriyet Halk Partimiz bu hazin tabloyu değiştirmeye muktedirdir. Bizler, Cumhuriyetimizin kalesi olan İzmir’in temsilcileri, ülkemizi içine düştüğü bu dipsiz kuyudan çıkarabilecek çok büyük ve önemli bir gücüz. Bu nedenle İzmir Büyükşehir Belediyesi başkanı olarak görev yaptığım beş yıl boyunca yalnızca CHP’nin, Cumhuriyetin değerlerine inanmakla yetinmedim. Aynı zamanda bu değerleri geliştirmek için çok sayıda icraat yaptık. Çünkü devrimler yapılınca bitmiyor. Onların yaşaması için daima canlı kalmaları, yenilenmeleri ve çağın gereklerine göre güçlendirilmeleri lazım. 100 yaşındaki Cumhuriyetimiz bizler için birçok anlam taşıyor. Cumhuriyet, hakimiyetin kayıtsız şartsız milletimize ait olması demek. Cumhuriyetimiz, kadınların özgürleşmesi, kadın ve erkeğin eşit olması demek. Cumhuriyet, ekonomik bağımsızlığımız demek. Son olarak Cumhuriyet, bizler için laiklik demek. Hakimiyet kayıtsız şartsız millete aittir diyoruz. Yurtta sulh, cihanda sulh diyoruz. Bunlar yalnızca 5 yılda bir sandığa gitmekle olmuyor kardeşim. Milletin şartsız hakimiyeti ve barış, ancak yaşamın her anına sirayet etmiş bir demokrasiyle mümkün olabilir. Yaklaşık beş yıldır İzmir’i bu ilke ve ruhla yönetiyor, İzmirlilerin karar mekanizmalarına doğrudan katılabilmeleri için somut araçlar ve imkanlar oluşturuyoruz. Bu imkanlar sadece oy verme hakkına sahip hemşerilerimizi değil, sandıkta söz hakkı olmayan çocukları, gençleri ve doğayı da kapsıyor. Çünkü demokrasi sadece sesi çok çıkanlara değil, herkese aittir” dedi.
Çalışmalarını anlattı
Konuşmasında 4,5 yıllık süreçte yapılanlar hakkında bilgiler veren Soyer, "Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. İzmir’in Çocuk Belediyesi’ni ve Gençlik Belediyesi’ni işte bu nedenle kurduk. İşte bu yüzden Kent Konseyimiz ve içindeki meclisler bizim yol göstericimiz. İzmir’in her bir muhtarı bu nedenle benim ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin en değerli rehberleridir. Bu yüzden bugün burada hep birlikteyiz, beraberce düşünüyor ve geleceğe yön veriyoruz. Cumhuriyet uygarlığımızın ana taşıyıcılarından biri kadınlardır. Kadınlar ve erkekler arasındaki eşitliğe toplumsal iş bölümünün her alanında ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü kadınların eşit olmadığı sistemler er yada geç çökmeye, kadınların haklarını gözetmeyen toplumlar ise eninde sonunda dağılmaya mahkum. Biz İzmir’in kadınlarının önündeki tüm engelleri kaldırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Onların haklı eşitlik talebinin üzerine titriyoruz. Bunu, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak Türkiye’de en yüksek oranda gerçekleştiren belediye olmanın gururunu yaşıyoruz. Cumhuriyet bizim için aynı zamanda bir iktisadi bağımsızlık seferberliğidir. Mustafa Kemal Atatürk kuruluşumuza, yani iktisadi bağımsızlığa giden yolu İzmir’de, İktisat Kongresi’nde ülkenin her bölgesinden gelen çiftçiler, işçiler, sanayici ve tüccarlarla birlikte belirledi. Geçtiğimiz Mart ayında Cumhuriyetin iktisadi ayağını oluşturan bu mirasa sahip çıkmanın gururunu yaşadık. 8 ay süren uzun bir hazırlık sürecinin ardından 15-21 Mart’ta İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde bir araya geldik. Bir Fuarlar kenti olan İzmir’in bu vizyonunu 5 yılda fersah fersah ileriye taşıdık. 11 uluslararası iktisat fuarını üç katına çıkardık. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz. Gelecek beklenmez, inşa edilir" sözlerine yer verdi.
"Dört yılda dört fabrika kurduk"
Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan fabrikalardan da bahseden Başkan Soyer, “Cumhuriyetimizin kurucusu bize diyor ki “Her fabrika bir kaledir”. Biz bu sözden yola çıkarak dört yılda dört fabrika kurduk. Bayındır Süt Fabrikası, Şaşal Su Fabrikası, Geri Dönüşüm Fabrikası ve Ödemiş Et Entegre Tesisi. Köylerde de zeytinyağı fabrikaları kurmaya devam ediyoruz. Cumhuriyet bize diyor ki “Bu ülkeyi demir ağlarla öreceğiz”. Biz de İzmir’i beş yılda demir ağlarla ördük. Değerli arkadaşlar, hafızamızı biraz yoklayalım. Bu şehirde ne zaman üç metro hattı aynı anda inşa edildi? Narlıdere Metrosunu yüzde 12 seviyesinde aldık. Finansmanını bulduk. İmzaları atsınlar diye saray erkanıyla mücadele ettik, ve tamamladık. Şubat’ta açıyoruz. Çiğli Tramvayını sıfırdan başlattık, temelini attık, finansmanını bulduk ve tamamladık. Onu da Şubat’ta açıyoruz. Buca Metrosunu ise tüm engellere, atılmayan imzalara, açılan davalara, oluşturulan spekülasyonlara ve ekonomik krize rağmen Buca’ya getirdik. Temelini attık ve dün itibarıyla dev köstebekleri toprağın altına indirdik ve tünel kazılmaya başlandı. Vaat ettiğimiz günde, vaat ettiğimiz biçimde, önümüzdeki dönemin ortalarında Buca Metrosunu da açacağız" dedi.
"165 vaadim olmuş, 144’ünü tamamlamışız"
2019 yılında başkan adayıyken vaat ettiği projelerin bir çoğunu tamamladığını söyleyen Başkan Soyer, “Beni bu makama taşıyan ve yüzde 58’lik bir oyla seçilmemi sağlayan seçim beyannamemde 165 proje vaat etmişim. Seçim vaatlerini bu kadar şeffaf bir şekilde masaya yatıran ikinci bir belediye başkanı yok. Paralı trollerin ve bazı hizipçilerin oluşturduğu algılar biz de yok. Burada sadece olgular ve gerçekler var. 165 vaadim olmuş, 144’ünü tamamlamışız. 14’ünü kısmen tamamlamışız. Yedisini de büyük oranda hükümetin taş koyması nedeniyle yapamamışız. Buna karşılık 15 ilave projeye başlamışız ve tamamlamışız. Siyaset bir bayrak yarışıdır. Siyaset bir ekip işidir. Siyaset kişilerin değil, değerlerin ve hedeflerin yarıştığı bir meydandır. Siyasetin yegane sathı sine-i millettir. Onu kapalı kapıların ardından, menfaat çetelerinin ve popülizmin elinden kurtaracak tek bir güç var. O da biziz, Cumhuriyet Halk Partisi... Bu zorlu yolda en çok siz yoldaşlarıma güveniyorum. Bu ülkede içinde güvenle yaşanan şehirleri ancak biz inşa edebiliriz. Refahın büyümesini ve adil paylaşımını ancak biz sağlayabiliriz. Demokrasiyi yerelde ve tüm Türkiye’de en güçlü şekilde bizler yüceltebiliriz" dedi.
"Zaman, bu zorlu mücadelede Özgür Özel’e ve birbirimize güç verme zamanıdır"
Konuşmasının sonunda dayanışma mesajı veren Tunç Soyer, şu sözlere yer verdi: "“Bu ülkede bizi birbirimizden ayıran sebeplerden çok bizi birleştiren değerlerimiz var. Cumhuriyet ve Cumhuriyet Halk Partisi işte bu değerleri korumaktır. Onları hiçbir taviz vermeden yaşatmaktır. Bunu hep birlikte, el ele, omuz omuza, büyük bir coşku ve kararlılıkla başaracağız. Üstelik bu büyük ihtiyaç, tıpkı yüzyıl önce olduğu gibi bugün de çok namüsait bir mahiyette ortaya çıkmış olabilir. Bizlerin kutuplaşmasından medet umanlar olabilir. Bunların hiçbiri bizi yıldıramaz. Hiç kimse bizi yüz yıllık Cumhuriyet Halk Partisi yolculuğundan geri döndüremez. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılının ve önümüzdeki yerel seçimlerin bu uğurda tarihi bir mihenk taşı olacağına tüm kalbimle inanıyorum. Zaman bölünme, parçalanma değil, bu zorlu mücadelede Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’e ve birbirimize güç verme zamanıdır. İyi ki varsınız, iyi ki birlikte bu yolu yürüyoruz. Daima Cumhuriyet. Daima İzmir!"