Çocukların matematik fobisini aşarak keyifli bir şekilde öğrenmeleri için hazırlanan MathPlay, matematiği sevdirecek. Hazırlanan 350 kutu oyunuyla matematiği oynarken öğrenecek olan çocukların, ilerleyen yaşlarda girecekleri LGS ve üniversite gibi sınavlarda başarı oranı artacak.
Singapur matematik temelli MathPlay, “Öğrenmek için oyna” ve "Oyun dostu matematik" sloganı ile öğrencilerin, eleştirel düşünme, bilgi transferi becerilerini geliştirirken, “Beyin temelli öğrenme” ve “Öyküleştirme yöntemi” ile TIMSS ve PISA sınavlarında yüksek başarı kazanmasını hedefliyor. Üst düzey düşünme becerilerini geliştiren uygulamalarla öğretim programındaki hedef kazanımları oyunlaştırarak öğreten MathPlay, motor becerilerini geliştiriyor, dikkat ve odaklanmayı artırarak problem çözme becerisi kazandırıyor.
“Amacımız öğrencilerin matematik fobisini aşmak ve onlara keyifli bir şekilde matematik öğretimini sağlamak”
Konya’da faaliyet gösteren Altın Sayfa Eğitim Kurumları ve MathPlay Yönetim Kurulu Başkanı Abdurahman Yılmaz, MathPlay projesinin, AR-GE birimlerinin 4 yıldır devam eden çalışmalarının bir ürünü olarak ortaya çıktığını belirtti. Yılmaz, asıl amaçlarının öğrencilerin, özellikle okul öncesinden başlayarak ilkokul 1, 2, 3 ve 4. sınıftaki öğrencilerin matematik fobisini aşmak ve onlara keyifli bir şekilde matematik öğretimini sağlamak olduğunu ifade ederek, “Bu projemiz Singapur matematik temelli bir proje. Tüm dünyada Singapur matematik denildiği zaman başarısını ispatlamış bir proje özelliği taşımakta. Özellikle uluslararası geçerliliği olan TIMSS ve PISA gibi sınavlarda başarı elde ülkelere baktığımızda ilk 10’a girenlerde ağırlıklı olarak Singapur matematik modelinin hakim olduğunu görmekteyiz. Biz özellikle Milli Eğitim Bakanlığı’mızın da yıllardır matematik seferberliği projesine destek olmak ve en azından ülkemizdeki çocuklarımızın matematik fobisini aşmak ve onların matematik anlamında gerçekten başarılı olmasını sağlamak amacıyla böyle bir projeye imza attık. Bugün de onun Türkiye lansmanını gerçekleştiriyoruz” dedi.
“MathPlay toplamda 350 oyundan meydana gelen bir oyunlarla eğitim platformu”
Yılmaz, MathPlay’ın toplamda 350 oyundan meydana gelen bir oyunlarla eğitim platformu olduğunu belirterek, “Bu oyunlarımız tamamen kutu oyunları tarzında. Yani öğrencilerimiz masa üzerinde dokunarak oynayacaklar. Amacımız zaten bu. Öğrenci gündelik hayatın içinden örneklerle matematiğin ne olduğunu fark ederek öğrensin ve oyunların eşliğinde görsel yorumlama güçleri, problem çözme becerisi, özgüvenleri, dikkat, odaklanma, konsantrasyonları gelişsin istiyoruz. Çünkü matematik bir yerden sonrasında öğrencide dikkat, odaklanmayı gerektirdiği gibi yorum yapmayı da gerektirmekte. Özellikle PISA ve TIMSS gibi sınavları baktığımızda, yorum gücü yüksek, şekilleri yorumlayabilen öğrencilerin daha başarılı olduğunu görmekteyiz. Eğer biz bunun temellerini okul öncesinden itibaren atmaya başlarsak ilkokul kademesinde bu oyunlarla matematiği pekiştiren bir öğrencimizin ilerleyen yaşlara geldiğinde gireceği LGS ve üniversite gibi sınavlarda başarı oranının daha çok artacağını göreceğiz” şeklinde konuştu.
“Toplamda 350 oyun var ve her konu için ayrı oyun ya da oyunlar hazırlandı”
Başarı oranının artmasındaki en büyük etkeni açıklayan Abdurahman Yılmaz, “Öğrencilerimizin yeni nesil diye adlandırdığımız soru köklerine aşinalıkları zaten bu yaşlardan itibaren oyunlarımızla atılacağı için öğrencimiz o soruyu nasıl yorumlaması, çözmesi gerektiğini net bir şekilde görmüş olacak. Ve en güzel tarafı da şu; bizim toplamda 350 oyunumuz var ve her konu için ayrı oyun ya da oyunlar bulunuyor. Yani Milli Eğitim Bakanlığı kitabını açtığımızda, herhangi bir sınıf kategorisinde orada hangi konumuz varsa onun karşılığı olan oyun ya da oyunlarımız var. Bu, konumuzun ağırlığına, zorluk derecesine göre şekillendirildi. Dolayısıyla o oyunlara kullanmış olduğumuz hikayeler, bunun haricinde kullandığımız renkler bile bizim AR-GE birimimizin geliştirmiş olduğu bir özellik ki AR-GE birimimizde akademisyenlerimiz, matematik, sınıf, okul öncesi öğretmenlerimizle birlikte pedagoglarımız, psikologlarımız ve metin yazarlığı için edebiyat öğretmenlerimiz dahi görev aldı. Yani her açıdan gerçekten önemseyerek ve dünyadaki farklı örnekleri inceleyerek böyle bir model geliştirdik. Toplamda 350 oyun var ve her konu için ayrı oyun ya da oyunlar hazırlandı. Bu yönüyle Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına tam uyum göstermektedir. Dolayısıyla bir öğretmenimiz dersini işlerken bu oyunları direkt olarak kullanıp onun üzerinden ders işleyebileceği gibi ders anlatımından sonraki süreçte atölye çalışması tarzında bu oyunlarımızı oynatarak konunun pekiştirmesini de yapması gayet olağan bir sonuç olacaktır. Şu anda biz binlerce öğrencimize bu çalışmayı gösterdik, disleksi öğrencilerimizde bile bu öğretim modelinin sonrasında öğrencilerimizin matematiği daha kolay öğrendiğini gözlemledik. Dolayısıyla gerçekten istenildiği zaman matematik yapabildiğini ispatlayan bir program olduğunu çok net bir şekilde söyleyebiliriz. O yüzden MathPlay yalnızca Türkiye kökenli, tamamen yerli ve milli diyebileceğimiz bir proje ama emin olan yakın bir gelecekte tüm Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetleriyle birlikte Balkanlar ve Avrupa’da bile etkinliğini artıran ve pazarını artıran bir eğitim modeli olacağını hep beraber göreceğiz” ifadelerini kullandı.
“Matematikteki en büyük amacımız çocuğa oynatarak öğretmek”
Altın Sayfa Eğitim Kurumları ve MathPlay Yönetim Kurulu Başkanı Abdurahman Yılmaz, matematikteki en büyük amaçlarının çocuğa oynatarak öğretmek olduğunu kaydederek, “Bizler bu oyunla gerçekte Milli Eğitim Bakanlığımızın matematik öğretimine bir katkı sunabilirsek ne mutlu bize. Sonuçta her şey öğrencilerimizin matematik fobisini aşmak ve matematikte daha güçlü bireyleri yetiştirmek için. O yüzden biz böyle bir çalışmayı başlattık, adımı attık, inşallah ilerleyen süreçte daha farklı özelliklerle daha farklı programlarla matematik ve dil gelişimi üzerine çalışmalarımızı devam ettireceğiz. O yüzden MathPlay denildiği zaman artık Türkiye’de her öğrencimizin matematiği kolay öğreneceğinden dolayı biz hep şu sloganı benimsedik: ‘Öğrenmek için oyna.’ Çünkü çocuk dediğimiz zaman, çocuk oynar. Dolayısıyla matematikteki en büyük amacımız bu, çocuğa oynatarak öğretmek. Yani bir ders olgusundan çıkarıp onu bir oyun ortamında ve öğrencinin kendisini tamamen rahat izah edebileceği, bir şekilde farkında olmadan matematik öğreneceği bir proje geliştirmiş olduk. ‘Öğrenmek için oyna’ ve ‘Oyun dostu matematik’ diyoruz. Artık öğrencilerimiz matematiği tamamen ön yargılı olmaktan çıkaracak, dost olarak görmeye başlayacaklar ki en büyük hedeflerimizden biri de bunu sağlayabilmek” diye konuştu.