Doğrudan Türk Lirası cinsinden açılan KKM hesaplarını azaltmak için önce geçen yılın eylül ayı sonunda asgari faiz uygulaması kaldırıldı. Bu kararla birlikte söz konusu hesaplara en az politika faizi kadar faiz alma olanağı sona ermiş oldu. Geçen yılın eylül ayı sonunda politika faizi yüzde 30’du. Asgari faizin kaldırılmasıyla birlikte bankalar bu hesaplara uyguladıkları faizi hızla aşağı çekip yüzde 20 dolayına indirdi. Bazı bankaların ise faizi yüzde 10’un da altına çektikleri görüldü.
Ekonomi yönetimi TL cinsi hesapların azalması için asgari faiz koşulunu kaldırarak önemli bir adım atmıştı.
Ama bu hesaplara “son darbeyi indiren” adım bu yılbaşından geçerli olmak üzere atıldı. 2024 yılında TL cinsi KKM’de vade dolduğunda vadeyi uzatmak artık mümkün olmayacaktı. Hesabının vadesi dolan parasını alıp sistemden çıkmak zorundaydı.
TL cinsi KKM’de asgari faizin kaldırıldığı günlerde 3.3 trilyon lira düzeyinde bulunan toplam KKM, bu faiz kararından sonraki dönemde özellikle bu kararın etkisiyle TL cinsi hesap sahiplerinin sistemden çıkmaya başlaması sonucu hızla azaldı. O tarihlerde mevduat faizleri de artmıştı ve kurda da kayda değer bir hareket gözlenmiyordu. TL KKM’den çıkan mevduata yöneldi.
Söz konusu hesaplar, asgari faizin kaldırılması kararından sonraki üç ayda 677 milyar lira azalarak yıl sonunda 2.6 trilyona geriledi.
Yeni adımlar gelebilir
Döviz dönüşümlü KKM’yi aşağı çekmek için yeni adımlar atılması hiç şaşırtıcı olmaz. Her ne kadar kısa bir süre önce bu hesapların zorunlu karşılık oranı aşağı çekilmişse ve bu yolla bankalara bu hesaplar için bir avantaj sağlanmışsa da orta vadede KKM’den kurtulmak istenecektir.
Zaman içinde belki halen yüzde 85 olarak uygulanmakta olan politika faizinden düşük olmama koşulu, daha da aşağı çekilebilir.
Ama döviz dönüşümlü hesaplar ekonomi yönetiminin yumuşak karnıdır, bu hesapların birden çözülmesi durumunda gidilecek adres mevduat değil özellikle döviz olacaktır. Dolayısıyla bu konudaki adımlar çok temkinli atılacaktır.