Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde 3 Aralık Dünya Engelliler günü dolayısıyla “Farklı olmak ve Farkında olmak” adlı panel düzenlendi. Panele katılan engelli vatandaşlar, yaşadığı süreçler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
İlahiyat Fakültesinde düzenlenen programa; Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğrenci Dekanı Prof. Dr. Sevgi Durna Daştan, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Aslan ve Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Pakoğlu, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı. Panelin başkanlığını Prof. Dr. Halis Demir yaptı.
Panelde konuşan milli sporcu ve aynı zamanda şair olan Muhammet Gökkaya hastalığından bahsederek, “ DMD kas hastasıyım. Türkiye’de DMD kas hastası olarak birçok çocuk var. Bu hastalık genelde 3 yaşından itibaren başlıyor. 15 yaşından sonra çoğu yürüyemiyor. Genelde 20-25 yaş arası çocukların çoğu vefat ediyor. Türkiye’de nadiren 50-60 yaş arasında yaşayan insan var. Bende 36 yaşıma girdim. Bende bunlardan biriyim. 2014 yılında Bursa’da düzenlenen engelli sporunda Türkiye birincisi oldum. Oradan 2015 yılında Polonya’ya gittim. Orada düzenlenen Dünya kupasına katıldım. Diğer zamanlarda da Türkiye derecelerimiz oldu. Her sene de engelli sporuna devam ediyoruz. Ne kadar engelli olursa olsun bu sporu yapabiliyor. Şiir yazmaya da devam ettim. İnsan ne kadar çok kitap okursa, şiir okursa yazarlığa yatkın oluyor” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının ardından Filistin’de ki vatandaşlar için yazdığı şiiri de okuyan Gökkaya, gönüllere dokundu.
“Bizlerle konuşurken çekiniyorlar”
Kendileriyle konuşurken çekinen insanlara değinen İlahiyat Fakültesi 2.sınıf öğrencisi olan Umut Ceran, “Engelli sadece evinde oturan, sadece kendi başına bir şeyler yapamayan, insanlar tarafından muhtaçmış gibi algılanan bir kavram maalesef. Tabii ki yardımcı olunması gereken noktalar var. Genel anlamda belli bir takım kavramlara sığdırılarak, engellilerin alanlarının daraltılmasını doğru bulmuyorum. Önümüzdeki engeller kaldırılırsa istenilen hedefe ulaşacağız. Genelde insanlarda şunu yaşıyoruz. Bizlerle konuşurken çekiniyorlar. Bir şey sorarken çekiniyorlar, acaba kırılırlar mı diye. Arkadaşlar iyi niyetli bir şekilde söylediğinizi ifade edebilirseniz, herhangi bir engelli arkadaşımız sizi yanlış anlamayacak” dedi.
“Masallarda bile çocuklarımıza engelliler yanlış anlatılıyor”
Programa doğuştan görme engeli bulunan ve Tarih Öğretmeni olan Selman Devecioğlu masallarda engellilerin yanlış yansıtıldığına değinerek, “İnsan kadındır, insan çocuktur, insan kördür, insan sağırdır ve insan topaldır. Ama insan insandır. Bir saniyenin garantisi olmadığı bir dünyada yaşıyoruz. İnsan olarak dünyaya geldik. Önce insana insan olduğu için destek olacağız, yardımcı olacağız. Masallar da engelliler hep çirkin, şekilci. Ama Avrupa masallarında hep engelliler aslında sınıf oluşturulmuştur. Masallarda bile çocuklarımıza engelliler yanlış anlatılıyor. Biz çocuklarımıza kendi kültürümüzün kendi yerli ve milli masallarımızı yazdık. Şuan da yayınlanmaya hazır masal kitaplarımla beraber 7 tane kitabım var” diye konuştu.
“Görme engelli hackerlerimiz var”
Görme engelli hackerlerin olduğunu söyleyen Devecioğlu, “ Görme engelli hackerlerimiz var. Bizler çok güzel bilgisayar kullanıyoruz. Erişilebilirlik diyoruz. Baston eğitimleri, beyaz baston eğitimleri veriyoruz. Görenlere görme engelli yazısı da öğretiyoruz. Türkiye’de Ankara’da olmayan kursları biz Sivas’ta açtık. Bizler cumartesi engelliler olarak Filistin’e destek mitingi yaptık. Çok kalabalık ve güzel bir mitingdi. Engellilerin duyarlılığını gösterdik. Türkiye’de ilk miting oldu. Görme engelleri mesela erişe bilirlik engeli, önümüze koyulan cisimler, park etmiş arabalar bize bazen zorluk oluyor. ‘Size nasıl yardımcı olabilirim, Size yardımcı olabilir miyim? sihirli bir cümle. Bizim sizin kolunuza girmemiz lazım. Sizler bizim önümüzde olacaksınız. Bizler sizin ayak seslerinize göre geleceğiz” ifadelerine yer verdi.
İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr .Ömer Aslan, programa katılan arkadaşlara duyarlılığından dolayı teşekkür ederek, kolaylıklar diledi.
Program yapılan konuşmalar sonrası, konuşmacılara belge takdim edilmesiyle son buldu.