Sağlık hizmetlerine erişimi olmayan bireylerin güvenli ve kişisel konfor alanlarında ihtiyaç duydukları hizmetlere erişebilmeleri için ‘Engelsiz Yaşam Sağlık Kartı’ sosyal sorumluluk projesi hayata geçirildi.
Bir Adım Sağlık ile Engelsiz Yaşam Vakfı işbirliğinde, ‘Engelsiz Yaşam Sağlık Kartı’ sosyal sorumluluk projesi hayata geçirildi. Kartla, doktor muayenesinden laboratuvar hizmetlerine, evde bakımdan fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerine kadar geniş bir yelpazede sağlık hizmetlerinin ihtiyaç sahibi kişilere oldukları yerde ulaştırılması hedeflendi.
Projeye ilişkin detayları anlatan Bir Adım Sağlık Kurucu Genel Müdürü Ayşe Şengel, "Engelsiz Yaşam Sağlık Kartı, Bir Adım Sağlık ve Engelsiz Yaşam Vakfı’nın ortak vizyonunun bir ürünüdür. Amacımız, sağlık hizmetlerine erişimde zorluk çeken bireyler için, konfor alanlarından ayrılmadan kapsamlı ve erişilebilir bir çözüm sunmaktır. Bu proje, toplumsal sorumluluk bilinciyle ve sağlık eşitliği ilkesine dayanarak şekillendi. Kartımız, detaylı sağlık taramalarından evde bakım hizmetlerine, mobil hemşirelikten fizik tedaviye kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Hizmetlerimizi belirlerken, en çok ihtiyaç duyulan alanları ve hastaların yaşam kalitesini en fazla etkileyebilecek hizmetleri önceliklendirdik” diye konuştu.
“Alanında uzman sağlık profesyonelleri ile çalışıyoruz”
Projenin amacından söz eden Şengel, “Hedef kitlemiz, özellikle fiziksel, ekonomik veya coğrafi nedenlerle sağlık hizmetlerine erişimde güçlük çeken bireylerdir. Amacımız, bu bireylerin sağlık hizmetlerine evlerinde veya tercih ettikleri konfor alanlarında ulaşmalarını sağlamaktır. Hizmet kalitemizi ve sürekliliğimizi sağlamak adına, alanında uzman sağlık profesyonelleri ile çalışıyoruz ve sürekli bir kalite kontrol ve değerlendirme süreci yürütüyoruz. Ayrıca, hasta geri bildirimleri bizim için çok değerli ve sürekli iyileştirme için iyi birer kaynak. Atılan her adım Engelsiz Yaşam Vakfı bünyesinde olacağı için, devletin tüm mekanizmaları bu projenin denetimcisi niteliğindedir. Bu durum, bağışçı ve ihtiyaç sahibi için en güvenli ve şeffaf bir çerçevede hizmet sunulmasını garanti altına alır. Devletin denetimi, projenin her aşamasında yüksek standartların korunmasını sağlayarak, hem bağış yapanların hem de yardım alanların güvenini ve memnuniyetini maksimize eder. Böylece, toplumsal katılım ve destek, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda sürekli bir iyileştirme ve gelişim sağlanmış olur” diye konuştu.
Kartın nasıl alınacağını anlata Şengel, “Projemizin finansmanı, Engelsiz Yaşam Vakfı’na Engelsiz Yaşam Sağlık Kartı için yapılan bağışlar. Sürdürülebilirlik için, çeşitli kurumsal ortaklıklar geliştirmekte ve kamu ile özel sektör iş birliklerini teşvik etmekteyiz. Kartı almak isteyenlerin doğrudan Engelsiz Yaşam Vakfı’na başvurarak talepte bulunmaları gerekmektedir. Vakıf bu konuda bireyleri detaylıca bilgilendirecektir. Başvuru sürecinde, medikal ihtiyaçlar ve sosyoekonomik durum dikkate alınmaktadır. Hizmetlerimizin farkındalığını artırmak için çeşitli medya kanallarını ve sosyal medyayı aktif olarak kullanıyoruz. Ayrıca, toplum liderleri ve sağlık profesyonelleri ile iş birlikleri kurarak, bu hizmetlerin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamaya çalışıyoruz. Teknolojinin sağlık sektöründeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve yenilikçi yaklaşımları hizmetlerimize entegre etmeye özen gösteriyoruz. Özellikle dijital sağlık platformları ve mobil sağlık teknolojileri, hizmet modelimizin önemli bir parçası haline gelmiştir. Uzun vadeli hedeflerimiz arasında, hizmetlerimizi ulusal çapta genişletmek ve sağlık hizmetlerine erişimde eşitliği sağlamak bulunuyor. Önümüzdeki beş yıl içinde, daha fazla bireye ulaşmak ve hizmet yelpazemizi genişletmek için stratejik planlarımızı hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı.
“Projemiz, sağlık hizmetlerinin daha adil ve erişilebilir olmasını teşvik ediyor”
Projenin sağlık hizmetinin erişilebilir olmasını teşvik ettiğini belirten Şengel, “Engelsiz Yaşam Sağlık Kartı’nın, toplumda önemli bir etki oluşturacağına inancımız sonsuz. Bu kart ile sağlık hizmetlerine eşit ve kolay erişim sağlayarak, ihtiyaç sahibi bireylerin yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Projemiz, sağlık hizmetlerinin daha adil ve erişilebilir olmasını teşvik ediyor ve toplumsal farkındalığı bu yönde artırıyor. Bu kart, sağlık alanında bir dönüşüm başlatmakta ve toplumda daha kapsayıcı bir sağlık anlayışının gelişmesine katkı sağlamaktadır. Uzun vadede, bu projenin toplumsal sağlık hizmetlerine ve politikalarına olumlu etkiler oluşturacağına inanıyoruz” dedi.