FETÖ’nün kaçak savcısı Zekeriya Öz’ü Almanya’da döven iş insanı Alber Rıfat Bayraktar, “’Beni tanıdın mı, değdi mi vatansız kalmana’ dedim. ‘Sir Alber’ dedi, ‘şimdiki vatanım daha iyi’ der gibi. Hiç kavga etmek niyetinde değildim ama o an kendimden geçtim kafa ve yumruk attım” dedi.
15 Temmuz darbe girişiminden önce Almanya’ya kaçan FETÖ’nün firari Savcısı Zekeriya Öz’ün Almanya’da bir Türk tarafından dayak yediği iddia edilmişti. Kılık değiştirmek için top sakal bırakan ve zayıflayan Zekeriya Öz’ün daha önce dosyalarına defalarca takipsizlik kararı verdiği bir iş insanı tarafından tekme tokat dövüldüğü ortaya çıktı. Zekeriya Öz’ü döven iş insanını olayı İhlas Haber Ajansına anlattı.
“Amaçları şirketlere çökmekmiş”
Şirketinin Bank Asya aracılığı ile elinden alındığını söyleyen Alber Rıfat Bayraktar, “2010 yıllarında ortağım Yalçın Çevikel Asya Bank ile iş birliğine gidiyor. Benden önce gidiyor tabii ben bu ortaklığı bilmiyorum. Şirkete 30-40 milyon dolarlık projeye 250-300 milyon dolar kredi talebinde bulunuyor. Bunu da Asya Bank veriyor. Nasıl veriyorlar? Opit kredisinin onaylatıyorlar yurt dışından 90-120 milyon dolar. Bir 90 milyon dolar bir 30 milyon dolar teminat mektubu vererek Asya Bank o parayı alıyorlar. Geldiğimiz noktada bir gün şirkete geliyorum. Şirkete çok büyük bir haciz geliyor. Nasıl olur bizim borcumuz yok diyoruz? Bir bakıyoruz ki müşterek müteselsil borçlu sıfatıyla İbrahim Bey imzalamış. Yetkili benim sen nasıl imzaladın? Asya Bank’a gidiyorum nasıl böyle bir şey olabilir diyorum? ‘Alber Bey bizi dolandırmış’ diyorlar. Nasıl dolandırır siz banka olarak bir insanın her şeyini görebiliyorsunuz. Nasıl böyle bir şey yapabilir. Amaçları şirketlere çökmekmiş. Şirketlerden birisinin yüzde 50’sini Mehmet Sungur’a devrediyorlar. O tarihte İsmail Başyiğit yüzde 15 ortak olurken İbrahim Yalçın Çevikel’in ortadan kaldırılması lazım borçlu şirketin. Bütün hisseler İsmail Başyiğit’e gidiyor. Bizim hisseler yok oluyor. Böylece serüven başlıyor” diye konuştu.
“Suç duyurusunda bulunuyorum ama takipsizlik alıyorum”
Daha sonra dava sürecinin başladığını ve Zekeriya Öz ile bu süreçte tanıştığını söyleyen Alber Rıfat Bayraktar, “Ben gidiyorum elimde dosyalar Zekeriya Öz, Cihan Kansız, Yakup Saygılı üçgenine. Bütün Asya Bank ortaklıkları, İbrahim Yalçın Çevikel’i savcılığa suç duyurusunda bulunuyorum ama takipsizlik alıyorum. Hatta Zekeriya Öz bana diyor ki ‘Alber Bey büyük bir dosya bu’ Cihan Kansız’ı çağırıyor, Yakup Saygılı’yı çağırıyor. Dosyayı veriyor ‘siz ilgileneceksiniz bu dosyayla’ diyor. 17-25 Aralıktan sonra olaylar inanılmaz şekilde cereyan ediyor. 3 Ocak 2015’te gizlilik kararı alınıyor. O tarihlerde Zekeri Öz Ankara’ya çağırılıyor. Dosyaya bakıyorlar ve Sulh Ceza Hakimliği tekrar soruşturmayı başlatıyorlar. Taki 6’ıncı 7’inci aya kadar dava açılıyor. 10 yıl sonra” ifadelerini kullandı.
“Değdi mi vatansız kalmana dedim”
Almanya’da yaşanan olayları da anlatan Bayraktar, “Takipteydim zaten biliyordum Almanya’da benim şirketlerim var. Orada benim büroda çalışan çocuklar dediler ki ‘Alber Bey size zarar veren savcı burada’ dediler. ‘Kim o’ dedim. Resmini attılar bana ve hemen geliyorum dedim. Bensheim’dayım. Bensheim ile Mannheim 15-20 dakika. Bastırdım geldim. Girdim içeriye köşede oturuyordu. ’Beni tanıdın mı, değdi mi vatansız kalmana’ dedim. ‘Sir Alber’ dedi, ‘şimdiki vatanım daha iyi’ der gibi. Hiç kavga etmek niyetinde değildim ama o an kendimden geçtim kafa ve yumruk attım. Zaten daha fazlasına gerek kalmadı hemen beni yatırdılar etrafındaki siviller” dedi.
“İnanın hiç bir şey olmamış, hiçbir şey kaybetmemiş gibi”
Zekeriya Öz ile daha önce de karşılaştığını söyleyen Bayraktar, “Korunuyor, takipteyim ben. Belçika’da da gördüm, Almanya’da Köln’de de gördüm. İnanın hiç bir şey olmamış, hiçbir şey kaybetmemiş gibi. Bıyık bırakmış, top sakal bırakmış” ifadelerine yer verdi.
Dava sürecinden itibaren tehditler aldığını söyleyen Bayraktar, Öz ile karşılaşmalarından sonra da tehditlerin artarak devam ettiğini söyledi.