Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 10 yıl ila 15 yıl arasında hapis cezası talebiyle yargılanan tutuksuz sanıklar Ali Rıza K., Mehmet Harun B., Yusuf A., Aziz Z. 8. kez hakim karşısına çıktı.
Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan sanık Ali Rıza K.’nın avukatı Osman Yıldırım, sanık Aziz Z.’nin Avukatı İdris Taşkın, sanık Mehmet Harun B.’nin avukatları Halil Acıoğlu, Hasan Ali Bilici, sanık Yusuf A.’nın avukatı Mehmet Sait Bozhüyük duruşmada hazır bulundu.
"Hacca gitmek için para çektim"
Geçen celse verilen mütalaa kararına itiraz eden zanlılardan Aziz Z., ’’Bank Asya’ya yatırılan parayı hacca gitmek için o tarihten 8 ay önce başvuru yapmıştım. Özel şirketime ait kredi kartı ile ödeme yapmak istedim ancak kartımda limit yetersizdi. Limit artırımına gittim, ödemeyi tamamen Bank Asya kredi kartıyla yaptık. Bank Asya hesap hareketlerim rutin bankacılık işlemleridir, herhangi bir şekilde talimat ile yapılmış işlem değildir’’ dedi.
Mahkeme heyetinin Facebook’ta yapılan paylaşıma yapılan yoruma ilişkin olarak sanık avukatı ise ’Bunun örgüt üyeliği ile bir alakası yoktur, olsa olsa propaganda suçuna girer. Müvekkilin atılı suçu işlediğine dair dosyada somut delil yoktur, tüm bu hususlar nazara alınarak müvekkilin beraatine karar verilmesini mahkemeniz aksi kanaate ise lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ederiz" dedi.
"Sosyal çevremi genişletmek istedim"
Sanık Mehmet Harun B. ise savunmasında, "Bank Asya’ya ilişkin olarak, hesap açılışım 2007 yılına aittir. 2014 yılında gözüken bankanın şubesi kapandığı için hesaplar diğer şubeye transfer olmuştur. Benim yazılı savunmamda diğer bankalardaki hesap hareketlerimi de ekledim. Orada milyonlarca para transferi yaptım, eğer örgüt üyesi olsaydım o paraları da Bank Asya üzerinden gerçekleştirirdim. Örgütün talimatı ile bir işlem yapmadım. Dernek ödemesine ilişkin olarak bu ödemeler 17/25 Aralık öncesi döneme aittir. Şirkete ortak olurken sosyal çevreyi genişletmek ve manevi duygulara ortak olmak istedim. Daha sonra bu olaylardan sonra şirket ortaklığını devretmek istedim ancak hisseyi alacak biri olmadığı için zorunlu olarak şirkette kalmaya devam ettim, bu süreçte şirketin hiç bir faaliyetine katılmadım, hiçbir kararında imzam yoktur" şeklinde konuştu.
"Allah rızası için şirkete ortak oldum"
Allah rızası için faaliyet gösterdiği göz önünde olan ve örgüt tarafından kurulan şirkete ortak olduğunu belirten sanık Ali Rıza K.’nın Avukatı Osman Yıldırım savunmasında, "Müvekkil örgüt talimatı ile Bank Asya’ya para yatırmadığı gayet açıktır. Müvekkil mobilya ile uğraşan bir iş adamıdır. Öncelikle ticari kaygılar, o dönem Allah rızası için faaliyet gösterdiği göz önünde olan ve örgüt tarafından kurulan bu şirkete ortak olmuştur. Yardım kastı ile hiç bir harekette bulunmamıştır. Şirketin kurulduğu tarihte FETÖ diye bir örgüt dahi yoktur. Müvekkil ve diğer sanıklar tamamen ticari ve insani duygularla ortak olmuşlardır. 17/25 Aralık sürecinden sonra müvekkil bu şirketten ayrılmak istemiştir, bu şirketin muhasebesini tutan Selçuk isimli şahısta müvekkilin şirketten ayrılmak istediğini söyleyen kişidir. Güneş Bilgisayar isimli iş yerine yapılan ödemeye ilişkin olarak, iş yerindeki bilgisayarı arızalı olunca tamirini yaptırıp ödemeyi oraya yapıyor. Zirve Üniversitesine yapılan ödemelere ilişkin olarak oğlunun eğitimi için yaptığı ödemedir. Tüm bu hususlar nazara alınarak müvekkilin beratine karar verilmesini talep ederiz" diye konuştu.
"Cemaat denilen bir oluşum vardı"
Sanıklardan Yusuf A. ise, "O günün şartlarında cemaat denilen bir oluşum vardı. Ülkemizin hayrına çalıştığı düşünülüyordu. Buda bize bir güven oluşturmuştu. Bu sebeple bir sakınca görmemiştik. Bank Asya’ya ilişkin olarak, Bank Asya’ya kayyum atandıktan sonrada Bank Asya ile çalışmalarımız devam etmiştir. Dolayısıyla talimat ile bir işlem yapmadığımız ortadadır" dedi.
Sanık avukatlarının savunması sonrasında kararını açıklayan mahkeme heyeti ’’Sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan düzenlenen iddianame ile kamu davası açılmış ise de, dosya çerçevesi itibariyle sanıkların eyleminin örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçunu oluşturduğu anlaşılmaktan 5 yıl hapsi cezasına, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araç, suçun işlendiği yer ve zaman, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ile sanığın güttüğü amaç ve saik dikkate alınarak zanlıların 1 yıl 12 ay cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir." denildi.