Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle İsrail'in 5 aydır saldırılarını sürdürdüğü ve kıtlığa mahkum ettiği Gazze Şeridi'nde Filistinli kadınların yaşadığı drama ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, "Gazze Şeridi'ndeki 60 bin hamile kadın yetersiz beslenme, dehidrasyon ve uygun sağlık bakımı eksikliğinden muzdarip. Bunlardan yaklaşık 5 bini her ay bombardıman ve yerinden edilme nedeniyle zorlu, güvensiz ve sağlıksız koşullarda doğum yapıyor." ifadelerine yer verildi.
9 BİN KADIN VEFAT ETTİ
Gazze nüfusunun yüzde 49'unu kadınların oluşturduğu belirtilen açıklamada, İsrail'in son 5 aydır devam eden saldırıları nedeniyle tümünün sağlıksız ve yetersiz beslenmeden dolayı ciddi sıkıntılar çektiği vurgulandı.
Açıklamada, saldırılarda 9 bin kadın hayatını kaybettiği belirtilerek, "Başta Gazze Şeridi olmak üzere Filistinli kadınlar, İsrail'in saldırganlığı sonucunda öldürme, yerinden edilme, tutuklanma, kürtaj, salgın hastalıklar ve açlıktan ölüm gibi en kötü insani felaketle karşı karşıya kalıyorlar." denildi.
KADINLAR GÜVENSİZ VE SAĞLIKSIZ KOŞULLARDA HAYATA TUTUNMAYA ÇALIŞIYOR
Açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) ve dünyanın dört bir yanındaki kadın kuruluşlarına İsrail'in Filistinli kadınlara ve ailelerine yönelik saldırganlığını ve soykırımını derhal durdurmak için çalışmaları yönünde çağrı yapıldı.
Bakanlık ayrıca uluslararası kurumlara, özellikle Gazze Şeridi'ndeki Filistinli kadınların yaşam, sağlık, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını destekleme çağrısında bulundu.
YAŞADIKLARI ZORLUKLARI GAZZELİ KADINLARDAN DİNLEYELİM
İsrail bombardımanı nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Gazzeli 31 yaşındaki Esma Ahmed, elektriği olmayan bir okulda bir gece yarısı doğum yaptı. Doktorun tam zamanında geldiğini, cep telefonu ışığıyla çalıştığını ve sağlık personelinin bulabildiği bir aletle çocuğun göbek bağını kestiğini dile getirdi.
Bebeği dört ay önce, İsrail saldırılarının yeni başladığı bir dönemde dünyaya getirdi. Esma Ahmed, içinde bulunduğu çaresiz durumu şu sözlerle anlatıyor:
"Bebeğimi kaybetmekten çok korkuyordum. Saat çok geç olmuştu ve işgal güçleri sokaklarda hareket eden her şeyi, herkesi bombalıyordu."
Hızla kötüleşen koşullar, İsrail hava saldırılarından kaçmak için defalarca yer değiştirdikten sonra kentin güneyindeki Refah'a sığınan 21 yaşındaki Melek Şebat gibi hamile kadınların yüreğine korku salıyor. Bebeğini dünyaya getireceği tarih hızla yaklaşan anne adayı Şebat, "Doğum yapmaktan çok korkuyorum." dedi.
SOKAKTA DOĞUM YAPAN KADINLAR VAR
Kadınlar doğum yapsa da hastanelerde yeterli yatak olmadığı için hemen ayağa kalkmak zorunda kalıyor. Kısa bir süre önce Gazze'nin güneyinde bir yardım misyonunu tamamlayan Fransız doktor Raphael Pitti, AFP'ye verdiği demeçte, bu tür hızlı taburcu olmaların rutin hale geldiğini dile getirdi:
"Kadınlar doğum yaptıktan sonra ayağa kalkıyor ve aileleri onları almaya geliyor. Hastane takip randevusu veremiyor. Bu imkansız çünkü çok fazla insan geliyor."
Birçok kadın da doğumdan sonra hastanede kalmak istemeleri halinde yanlarında yatak ve çarşaf getirmelerinin istendiğini söyledi. Kimileri ise, hijyenik olmayan hastane zeminlerinde, hatta sokakta doğum yapmak zorunda kaldı.
HİJYEN, MAHREMİYET VE GÜVENLİK YOK
Hijyen ürünlerindeki eksiklik, Filistinli kadınlar ve kız çocukları için bir başka büyük zorluk. Hijyenik pedlerin yokluğunda regl dönemlerinde bulabildikleri kumaş parçalarını kullanmak zorunda kalan kadınlar ve genç kızlar, enfeksiyon kapıyor. Birçok kadın ve kız çocuğu yalnızca 10 günde bir veya 2 haftada bir yıkanabiliyor.
BM Filistin İnsani Yardım Koordinatörü Jamie McGoldrick; mahremiyet, güvenlik, hijyen ihtiyaçlarını karşılayamayan yerinden edilmiş kadınların, Gazze'deki savaştan en çok etkilenen grup olduğunu söyledi. Gazze içinde yerinden edilmiş 1.7 milyon insan, aşırı kalabalık BM okullarında ya da çadırkentlerde yaşıyor. Kadınlar, yüzlerce kişinin kullandığı tuvaletlerde cinsel şiddetle karşı karşıya kalıyor.
ÖĞÜN ATLAYAN ANNELER
BM'nin haftalardır kıtlık koşullarının yaşandığını bildirdiği Gazze'de, ailelerde en az bir kişi her hafta öğün atlamak zorunda kalıyor. Bu vakaların yüzde 95'inde yemeksiz kalanlar, çocuklarını beslemek için en az bir öğün atlayan anneler oluyor.
Ailelerindeki erkekleri saldırılarda kaybeden Filistinli kadınlar, insani yardımlara erişimde sıkıntı yaşıyor, çocukları için yiyecek, temiz su ve bez bulamıyor.