GAZİANTEP (İHA) - SANKO Üniversitesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Murat Ulutaş, 65 yaşındaki S.G’ye, bilinci açıkken ve konuşarak beyin tümörü ameliyatı yaptı.
Yaşadıklarını, “Yüzümde hafif bir felç durumu oluştu, önce anlam veremedim. Daha sonra konuşma yeteneğimi kaybedince SANKO Üniversitesi Hastanesi’ne getirildim. Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Murat Ulutaş’la görüştüm. MR’da beynimde tümör olduğu tespit edildi” sözleriyle anlattı.
Doç. Dr. Ulutaş’ın, ameliyatın anestezi uygulanmadan ağrısız işlemle yapılmasının gereklilik ve önemini bildirdiğini ifade eden S.G., “Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Doç. Dr. Betül Şimşek, ameliyat sırasında benimle sürekli konuştu. Ameliyattan üç gün sonra taburcu oldum ve çok iyiyim” diyerek mutluluğunu paylaştı.
Beyin tümörlerinin cerrahi tedavisinin çok hassas bir konu olduğuna işaret eden Doç. Dr. Murat Ulutaş ise özellikle beyindeki konuşma, hareketleri kontrol eden motor ve duyusal alan gibi özel ve önemli bölgelerde veya yakınlarında yerleşmiş tümörlerin cerrahi tedavisinin daha fazla hassasiyet gerektirdiğini söyledi.
Ameliyat sırasında teknoloji desteğinin (nöronavigasyon, nöromonitörizasyon) bazen yeterli olmadığını, hastanın zarar görmemesi ve fonksiyon kaybı yaşamaması için ek tedbirler alınması gerektiğine vurgu yapan Doç. Dr. Ulutaş, şunları kaydetti:
“Uyanıklığın korunduğu, ağrının hissedilmediği anestezi ile bu hassas bölgelere yerleşmiş beyin tümörünün cerrahi tedavisi, teknolojik destekten daha kıymetli bilgiler vererek güvenli ameliyatların gerçekleştirilmesini sağlamaktadır. Tümörün normal beyinden ayıklanması sırasında hasta ile konuşarak hareketleri izlenmekte ve fonksiyon kaybına uğrama riski en aza indirilmektedir. Yeterli bilgi ve tecrübesi olan anestezi hekimleri sayesinde bu özellikteki tümörlerin cerrahisi başarılı şekilde gerçekleştirilmektedir. Uyanık beyin tümörü ameliyatı, hastanın ameliyat sırasında kol, bacak ve konuşma gibi fonksiyonların operasyon anında takip edilmesine imkan tanımaktadır. Bu sayede ameliyat sonrası felç ve konuşma bozukluğu gibi riskleri en aza indirmek amaçlanır.”
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Betül Şimşek de uyanık beyin tümörü ameliyatı öncesi hasta ile görüşülerek, sürecin anlatılmasının önem taşıdığının altını çizdi.
“Ameliyat sırasında hastaya uyanık olacağını ve komutları yerine getirmesini isteyeceğimizi belirtiriz” diyen Doç. Dr. Şimşek, hastanın anestezi uzmanı ile uyumlu olmasının bu nedenle çok önemli olduğuna dikkat çekti.
Bu bilgilendirmede ayrıca hastanın ameliyat anında ağırlaşma ve vücudunun belirli bölümünde dokunma hissini kaybetme gibi durumlarda bunu haber vermesi gerektiği konusunda uyarıldığını vurgulayan Doç. Dr. Şimşek, şöyle devam etti:
“İnsan beyninde ağrı lifi yok. Bu sayede beyin içerisinde işlem yapılırken hasta ağrı hissetmez. Fakat kafatası derisi, kemiği ve beyin zarı ağrı lifleri taşımaktadır. Bu nedenle uyanık ameliyat öncesinde ağrı duymaması için hastanın başı uyuşturulur. Çok düşük dozlarda hastanın bilincinin tamamen kaybolmasını önleyecek sakinleştirici ilaçlar eşliğinde ameliyata başlanır ve bitene kadar devam eder. Beynin içinde yapılan işlemlerde de ağrı duyulmadığı için hasta hiçbir ağrı ve acı hissetmez. Anestezi teknolojileri sayesinde ameliyat sırasında hasta bir şey hatırlamaz. Nihayetinde travmatik durum olması nedeniyle kişilerde psikolojik etkileri kalmaması için verdiğimiz düşük doz sedasyon ilaçları unutmayı sağlamaktadır.”