16’ıncısı düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (İDEF’23) son gününde de ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. FNSS tarafından yerli ve milli olarak üretilen Zırhlı Amfibi Hücum Aracı (ZAHA) fuarda sergilendi. Deniz Kuvvetleri envanterine giren ve TCG Anadolu gemisinde de konuşlu olan ZAHA yoğun ilgi gördü. Göz dolduran ZAHA hakkında konuşan FNSS Kurumsal İletişim Müdürü Cem Altınışık, "ZAHA aracımız, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin özellikle Deniz Kuvvetleri’mizin özel istekleri çerçevesinde Savunma Sanayii Başkanlığı’mızın bir programı olarak hayata geçirildi ve bu projede biz yerli özellikle imkanlarla yurt içi imkanlarla kendi kabiliyetlerimiz ile bu aracı geliştirdik ve kullanıcının hizmetine sunduk. Şu an envantere girdi. Araçlarımız dediğiniz gibi TCG Anadolu’daki unsurların içinde de yer alıyor. Türk deniz piyadesinin bundan sonra özellikle amfibi operasyonlarında belkemiği olacak bir araç olacak. Teknik özelliklerine bakacak olursak bu araç benzerlerine baktığımızda sadece ABD ordusunda ve ABD’nin yine verdiği diğer ülkelerin ordularında görüyoruz. Yani bir ABD de üretiliyor ya da üretilmiş. Bir de Türkiye’de üretilen ZAHA’mız var. Tabi ZAHA’mız çok daha üstün nedenine gelince tabi ZAHA yeni teknolojileri barındırıyor. Çünkü ABD’deki araçlar daha eski teknolojilerle geliştirildi. Çünkü daha geçmişte yapılmasından kaynaklı olarak geçmişteki isterler kapsamında geliştirildi. Bu bugünün isteyenleri kapsamında geliştirilmiş bir araç çünkü güvenlik tehdidi ve güvenlik ortamında değişiyor. Zaman içerisinde teknoloji de gelişiyor. Bu aracımızda üstün olarak ne var? Bir kere mayın ve balistik koruma çok daha üstün. Aynı zamanda da üstün bir ateş gücüne sahip. Yine kendi tasarımımız olan bir kule var. Silah sistemler üzerinde bu kule çaka kulesi, bu da yine FNSS’nin kendi kabiliyetleriyle ARGE kabiliyetlerini geliştirilmiş bir silah sistemi. Sistemde ileri seviyede atış kontrol sistemleri mevcut. Bu kule üzerinde ve aynı zamanda da gündüz gece görüş stabilizasyon kabiliyeti, 2 adet 2 silah aynı anda kullanılabiliyor. Bu araçta bir şoför, bir nişancı, bir komutan ve onun dışında da deniz piyadelerinin oturduğu alanlar mevcut” diye konuştu.
ZAHA’nın denize girdiğinde 7 not hızla ilerlediğini vurgulayan Altınışık, “Araç denize girdiğinde saatte 7 not hızda seyredebiliyor. Karada da çok üstün bir hareket kabiliyeti aynı zamanda çok uzun yüksek bir menzile sahip. Yani hem denizde hem karada kullanılıyor. Genelde yanlış anlaşılıyor. Sorular geliyor mesela işte ne kadar derinlikte yüzebilir? Öyle bir durum yok. Bunlar sınırsız derinliklerde, denizlerde böyle açık okyanusta dahil yüzebiliyor. Çünkü bunları gemiden ufuk çizgisinden atıyorlar ve ufuk çizgisinden su jetleriyle artık bir gemi gibi düşünün. Zırh koruması altında kendi imkanlarıyla ilerliyor. Karaya çıkıyor ve karadan ilerleyişine devam ediyor. Envantere girdi. Deniz kuvvetlerimizin 4 değişik konfigürasyonu var. Bu aracın işte personel taşıyıcı, kurtarma aracı, komuta kontrol aracı işte istihkam aracı gibi. Bu şu an görmüş olduğunuz personel taşıyıcı konfigürasyonu bu fuarla. Aynı zamanda da aracın görev ekipmanları da yeni teknolojilerle donatıldı. Bunlar da yurtiçi kabiliyetlerle geliştirilen, yani Türkiye’deki birçok savunma, diğer savunma şirketlerimizin geliştirdiği elektronik ve görev ekipmanlarıyla bu araç donatılmış oldu. Araç karada iken palet tahrikiyle paletleri var. Bakın aşağıda operet tarihiyle hareket eder. Suya yaklaştığında tuvalet tarifleri suya girer ve artık gücü su jetlerine, yani arkada 2 adet su jeti var. Onlar artık itki sistemini onlar sağlamaya başlar ve o 2 adet su jetiyle suda ilerler” dedi.
Zöhre Alagöz - Alperen Baran Metecan