Isparta’nın Senirkent ilçesinde muhtarı öldürdükleri iddiasıyla hakim karşısına çıkan 4 şüphelinin tutukluluğunun devamına karar verilerek duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
Senirkent ilçesi Büyükkabaca Köyü Muhtarı Yüksel Ülperen aralarında husumet bulunduğu iddia edilen Bekir Ö. (18) tarafından 12 Aralık 2022 tarihinde silahla öldürülmüştü. Isparta Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya ‘Kasten Adam Öldürme’ suçundan tutuklu yargılanan Bekir Ö., Hüseyin Ö., Bayram Ö., Tevfik Ö. ve azmettirme suçundan adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Emine Ö., taraf avukatları, Yüksel Ülperen’in eşi Ümmü Ülperen ve annesi Gülşah Ülperen katıldı. Mahkeme başkanı tarafından ilk olarak söz verilen Bekir Ö.’nün annesi Emine Ö., Yüksel Ülperen ile aralarında bir husumet olduğunu ve Yüksel’in oğlu Mehmet tarafından alacak verecek meselesi yüzünden sürekli tehdit altında olduğunu öne sürerek, “Ben muhtarım bana bir şey olmaz, diyordu. Oğlu da sürekli bizden para istiyordu, kendisi de istiyordu. Olayın olduğu gün oğlumu kahvede dövdüler. Biz haberi alınca Bekir, ben ve eşim Bayram kahveye gittik, giderken Bekir’in elinde tüfek vardı. Bekir’in elinden tüfeği aldım. Kahveden Hüseyin’le birlikte çocuklarımı alıp eve getirdim. Sonrasında bizim eve H.A. geldi, eşimle konuşmaya başladı. Ben evin içindeydim. Sonrasında silah sesi duyduğumda oğlum Bekir’in koştuğunu gördüm ona ne oldu? dedim. Anne Yüksel’i vurdum, dedi. Sonra jandarma geldi zaten” dedi.
Mahkeme başkanı tarafından olayın olduğu gün oğluna “Kalbine sık kalbine” diye bir şey söyleyip söylemediği sorulan Emine Ö. “Hayır her türlü yemin edebilirim, öyle bir şey söylemedim" dedi. 2 gün imza atması sebebi ile adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Emine Ö. çalışması gerektiğini dile getirerek imza atmak için kimse izin vermediğinden adli kontrol şartının kaldırılmasını talep etti. Yüksel Ülperen’i kasten öldürme suçundan tutuklu yargılanan Tevfik Ö. olay günü kardeşi Hüseyin’i dövdüklerini anlatarak, “Kahveye gittiğimizde Hüseyin kanlar içindeydi. Bekir’de tüfek ve tabanca vardı, bende ise kısa tüfek vardı. Biz kahveye kavgaya gitmedik onlarda da silah olduğu için tedbir amaçlı silahları yanımıza aldık. Hüseyin’i kahveden aldık eve geldik, ben silahları eve bıraktım. Sonra evin önüne Hayati geldi babamla konuşmaya başladı. Yüksel, arabada oturuyordu. Arabanın kapısı açıldığında Yüksel’in belinde tabanca gördüm. Sonrasında silah sesi geldi." dedi.
Mahkeme başkanı “Yüksel ile husumetiniz vardı, neden şikayet etmediniz?" sorusunu yanıtlayan Tevfik Ö. “Bizim Yüksel ile husumetimiz vardı ama şikayet etmedik. Oğlu ile alacak verecek meselesi yüzünden davamız vardı. Onu bir tek babası durdurabilirdi” dedi. Olay günü şüpheli olarak jandarmada verdiği ifadesinde çelişkiler olduğunu ve olayın şoku ile kardeşinde silah olduğunu söylemediğini belirten Tevfik Ö., hakkında atılan suçlamayı kabul etmeyerek beraatini talep etti.
Mahkemede dinlenilen tutuklu sanık Bayram Ö. ise Yüksel ile aralarında olan husumetin oğlu M.Ü. yüzünden olduğunu söyledi. Sanık Bayram Ö. “Yüksel oğlu ile aramızda olan husumetten dolayı benim yanımda farklı başkalarının yanında farklı konuşuyordu. Olay günü oğlum Hüseyin kahveye gitmiş. Ö.A.D. kahvede oğlumu dövmüş. Hüseyin, Bekir’i aradı beni dövdüler, dedi. Bekir önden gitti. Arkasından ben jandarmayı arayarak kahveye gittim. Sonrasında H.A.’yı aradım” dedi. Mahkeme başkanının "Onu neden aradın onun rolü ne?" sorusuna sanık Bayram Ö. “Onun her iki aile ile de arası iyi aradım bize gel. Ö.A.D. kahvede Hüseyin’i dövmüş, dedim. Konuşmada Yüksel konusu hiç geçmedi. Eve yaklaşınca bana telefonda yanımda Yüksel var, dedi. Yüksel gelmesin, dedim. H.A., geldiği zaman çocuklarım evin önünde bulunan balkon kısmındaydı. Sonrasında Bekir balkon kısmından çıkmış nasıl çıktığını görmedim. Ben H.A. ile konuşurken silah sesi duydum. Arabanın sol tarafında Bekir’i gördüm. Yüksel, kanlar içindeydi, Bekir o an kaçtı. Yüksel’e baktım hareket yoktu. Bekir’in elinde o an ne olduğunu göremedim” ifadelerine yer verdi.
“O gün silah çekmeseydi ben ateş etmezdim”
Mahkemede dinlenilen bir başka tutuklu sanık Hüseyin Ö. ise olay günü çok ceza almamak için kolluk kuvvetlerine ve savcılığa verdiği ifadenin gerçeği yansıtmadığını söyleyerek “O gün kahvede oturuyordum. M.A.D. geldi bana muşta ile vurdu. Aramızda husumet bulunan Yüksel’in oğlu M.Ü.’nün evi kahveye yakın olduğu için gelebileceğini düşünerek aile bireylerimi aradım. Bekir kahveye geldiğinde elinde tabanca abim Tevfik’in elinde kubur vardı. Eve dönerken babama jandarmayı aramasını söyledim. Eve geldik babam telefonla konuşuyordu, Bekir babamın yanındaydı sonrasında H.A. geldi abim arabanın gerisindeydi. Yüksel Ülperen silah çekti, bende o an ailemi korumak için silah sıktım. Benden sonra bir el ses daha duydum. Tüfek mi silah mı anlamadım sonrasında jandarmayı aradım. Kardeşim Bekir’in, Yüksel’i vurduğunu söyledim” dedi. İfadesinin devamında Yüksel’in hiç onlara küfür ya da tehdit etmediğini söyleyen Hüseyin Ö. “Yüksel hep oğlunu frenliyordu. O gün silah çekmeseydi ben ateş etmezdim” dedi.
“Benim Yüksel’le bir sıkıntım yoktu. O gün silah çekmeseydi vurmazdım”
Kasten adam öldürme suçundan tutuklu yargılanan ve ilk kez halim karşısına çıkan sanık Bekir Ö.(18) ise duruşma salonunda olay günü yaşanılanı anlattı. Bekir Ö., "Olay günü Hüseyin abim beni aradı, dövüldüğünü söyledi. Yanıma tüfek ve tabanca aldım. Tevfik abimde kubur vardı. Kahvenin önünde havaya ateş açtım. Annem tüfeği elimden aldı. Sonra Hüseyin abimi alıp eve geldik. H.A. ve Yüksel Ülperen geldi. Onlar kapının önüne geldiği zaman babam ve abim vardı. Ben Yüksel’in oğlu M.Ü.’nün de geleceğini düşünerek evden kuburu aldım. Bir şey yapmayacaktım korkutmak için almıştım. Geldiklerinde babama bağırmaya başladılar. Silah sesi duydum. Yüksel’in elinde elinde tabanca görünce sıktım. Neresine denk geldiğini hatırlamıyorum. Annem bana kalbine sık kalbine demedi” ifadelerine yer verdi.
"Ailemin silahlardan haberi yok"
Önceki verdiği ifadeyi kabul etmeyen ve şuan ki ifadelerinin doğru olduğunu savunan Bekir Ö. “Evimizde 2 tane tabanca vardı. Tabancaların biri bana ait, ailemin benim tabancamdan haberi yoktu. Savcılık ifademde Yüksel’in tabanca rengini hatırlamıyorum demiştim ama şuan hatırlıyorum siyahtı” dedi. Mahkeme başkanının hastane raporlarında Yüksel Ülperen’in silahının belinde olduğu ve ucunda mermi olmadığının sorulmasının üzerine sanık Bekir Ö. “Gördüm elinde silah vardı. Ailemle Yüksel’in oğlu M.Ü.’nün husumeti vardı. Sürekli tehdit ediyordu. Yüksel oğlunu sürekli engellemeye çalışıyordu. Benim Yüksel’le bir sıkıntım yoktu. O gün silah çekmeseydi vurmazdım” dedi.
"Tüm sanıklardan şikayetçi oldu"
İfadelerin ardından duruşmada söz verilen Yüksel Ülperen’in annesi Gülşen Ülperen, bütün sanıklardan şikayetçi olduğunu söyleyerek en ağır cezayı almalarını talep etti. Mahkeme salonunda son olarak dinlenilen Ülperen’in eşi Ümmü Ülperen ise “Eşim hep yapıcı birisiydi. Hiç yıkıcı olmadı. Eşim arabaya binene kadar ben eşimin yanındaydım. Biz o gün kavga haberini alınca M.A.D.’nin evine gittik kimse yoktu. Oğlumu aradım anne biz çarşıdayız bir şey yok siz babamla eve dönün, dedi. Yolda H.A. ile denk geldik onunla birlikte arabaya binip uzaklaştıktan 3-4 dakika sonra üç el silah sesi duydum. Üç seste birbirinden farklıydı. Bir kısmı tabanca bir tüfekti. Benim oğlum Tevfik’e 100 bin lira kreşi çekti. 25 bin lirasını ödedi. Gerisini vermediler. Eşim buna rağmen onlara para dediğiniz şey kağıt parçası para yerine gelir diyerek aralarını bulmaya çalışırdı. Sanıklardan şikayetçiyim” ifadelerine yer verdi.
Müşteki avukatları Emine Ö.’nün adli kontrol şartı ile serbest bırakılma şartının kaldırılmasını ve tutuklamasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanık Emine Ö.’nün tutuklama talebini reddederek, adli kontrol talebinin kısmen kaldırılmasına tutuklu sanıklarının tutukluluk halinin devamına karar vererek mahkemeyi ileri bir tarihe erteledi.