Antalya’nın Manavgat ilçesinde ana sınıfı öğretmeni Ayşegül Kara, yakalandığı amansız hastalığı yenerek 2 yıl sonra öğrencileriyle buluştu. Okula gelişinde ellerinde çiçekler ve konfetilerle koridorlara dizilen öğrencileri tarafından karşılanan 2 çocuk annesi Ayşegül Kara, öğrencilerine sarılırken gözyaşlarına hakim olamadı. Hastalığı sırasında ailesinin, öğretmen arkadaşları ve velilerinin kendisini yalnız bırakmadığını belirten Kara, kanser hastalarından hayatla bağlarını koparmamalarını istedi.
Gündoğdu Düriye Duran İlkokulunda anasınıfı öğretmeni olarak görev yapan 33 yaşındaki Ayşegül Kara, 2 yıl önce rahim kanserine yakalandı. Kanserin birçok organına sirayet etmesi nedeniyle çok sayıda ameliyat geçiren Ayşegül Kara zorlu bir tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuşarak görevine geri döndü.
‘Öğretmen’ şarkısıyla karşılandı
Ayşegül öğretmen amansız hastalığı yenerek öğrencilerine kavuşmak üzere okuluna geldiğinde, okul koridorunda çalan Ali Rıza Binboğa’nın ‘Öğretmen Kutsaldır’ parçasıyla karşılanırken, geçmiş yıllarda ana sınıfında okuttuğu öğrencileri çok sevdikleri öğretmenlerini ellerinde çiçeklerle karşıladı.
Öğrencilerini tek tek öperken gözyaşlarına hakim olamayan Ayşegül öğretmen, merdivenlerde tek sıra bekleyen öğrencileriyle kucaklaştıktan sonra öğretmenler odasında bu kez öğretmen arkadaşları tarafından karşılandı.
"En büyük motivasyon kaynağım moral oldu"
9 yıldır öğretmenlik yaptığını, 2 yıl önce rahim kanserine yakalandığını belirten Ayşegül Kara “Bu süreçte en büyük motivasyon kaynağım moral oldu. Çevrem, ailem, çocuklarım çok güzel moral verdiler. Benim için zor bir tedavi süreciydi. 2 yılın sonunda sağlığıma kavuştum. Görevime döndüğüm için çok mutluyum” dedi.
“İyi ki öğretmenim dedim”
Okula dönüşünde ana sınıfından eski öğrencilerinin kendisini çiçeklerle karşılamalarının kendisini oldukça duygulandırdığını belirten Ayşegül Kara, “O an iyi ki öğretmenim dedim” diye konuştu.
Kanser hastalığına yakalananların en önemli motivasyonunun moral olduğunu belirten Ayşegül öğretmen, “Tedavi süreci zorlu bir süreç. Hastalara kesinlikle hayattan bağlarını koparmamalarını öneriyorum. Ben bu süreçte sosyal çevremden hiçbir şekilde bağımı koparmadım. Onlar hep yanımda oldular ve beni sürekli desteklediler. Çocuklarımın velileri sürekli beni aradılar ve destek oldular. Hayatın içerisinde olmak ve hayattan bağımızı koparmamak gerekiyor. Moral en önemli etken. Moralimiz yüksek olması lazım ki hayata tutunabilelim” sözlerine yer verdi.