Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın kurulma amacı hakkında bilgi veren Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, “İlgili başkanlığın afet riski altında alanlar ile bu alanların dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde kentsel dönüşüm uygulamalarını yönetmek üzere kurulduğu belirtildi” dedi.
Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın kurulmasına ilişkin karar Resmi Gazete’de yayımlandı. Başkanlık, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösterecek. Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın kurulma amacı hakkında bilgi veren Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, “İlgili başkanlığın afet riski altında alanlar ile bu alanların dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde kentsel dönüşüm uygulamalarını yönetmek üzere kurulduğu belirtildi. Başkanlık görev ve yetkileri kapsamında, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi hakkındaki kanun ile verilen görevleri yaparak ve yetkilerini kullanacak. Ayrıca gene bu kanun kapsamdaki yapı ve alanların dönüştürülmesine ilişkin mevzuatı hazırlayacak. Yenileme alanlarına ilişkin hazırlık işlemlerini de yürütecek” dedi.
Marmara’ya özel hizmet birimi
Başkanlık merkez teşkilatında Marmara Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü kurulduğunu ifade eden Özelmacıklı “İstanbul başta olmak üzere, deprem riski açısından Marmara bölgesi ekonomimizin de can damarı. Bölgenin ekonomik büyüklüğü dikkate alındığında, bu bölgede özel bazı düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Ayrıca Taşınmaz ve Kaynak Geliştirme Genel Müdürlüğü ile de dönüşüm projelerine kaynak oluşturma kapsamında çalışmalar yapacak. Ayrıca illerde merkeze bağlı kentsel dönüşüm müdürlükleri oluşturulacak. Kararla ayrıca daha önce merkeze bağlı olarak Bursa, İstanbul ve İzmir’de kurulan Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlükleri de kapatılmış oldu” dedi.
"İşyerleri unutulmamalı"
Kentsel dönüşümün sadece konutlarla sınırlı olmadığını ve ekonomik üretimin devamı için işyerlerine yönelik dönüşüm projelerinin de çok önemli olduğunu belirten Özelmacıklı, “TEPAV verilerine göre, Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 61’ini Marmara Denizi etrafındaki iller gerçekleştiriyor. Türkiye’nin milli gelirinin yüzde 42’si bu bölgeden kaynaklanıyor. Türkiye nüfusunun neredeyse beşte biri İstanbul’da yaşıyor. Türkiye’nin ihracatının yüzde 49’unu İstanbul tek başına yapıyor. Kayıtlı istihdamın yüzde 28’i İstanbul’dan. Milli gelirin üçte biri İstanbul’da üretiliyor. Bu bölgenin deprem riskleri için daha radikal tedbirler almamız gerekiyor” dedi.
GYODER’in organize ettiği 18. Gayrimenkul Zirvesi’nin 25-26 Ekim’de İstanbul Kongre Merkezi’nde “Şehrini Vicdanla Tamamla” teması ile yapılacağını da belirten Özelmacıklı, “Aslında yaşanabilir şehirler için dönüşümü yıkım öncesinden planlamak gerekiyor. Zirve, günümüz dünyasının çağdaş kentlerinin iklim krizinden doğal afetlere, barınmadan göçe kadar pek çok sorunla tehdit edildiğine değiniyor. Teknolojik altyapı çalışmaları, büyük bütçeli yatırımlar ya da geniş katılımlı projelerle şehirlerin eksiklerini gidermeye çalışılsa da, bunun tek başlarına yeterli olmayacağını, vicdani bir bakış açısına dikkat çekiyor” dedi.