Antalya’da 3 yılı aşkın bir süredir valilik görevini yürüten ve son yayımlanan Valiler Kararnamesi ile Malatya Valisi olarak atanan Vali Ersin Yazıcı için veda programı düzenlendi.
Veda yemeğine katılan herkese geldikleri için teşekkür eden Vali Ersin Yazıcı, 14’üncü görev yerine birkaç gün içinde geçeceğini hatırlatarak başladığı konuşmasında, "Sonuç itibarı ile 3 yıl eşinizle, çocuklarınızla bir kente emek vermeye çalışıyorsunuz. Kentte bir şeyler yaşıyorsunuz. Ayrılık vakti geldiğinde de yeni bir ufka yelken açıp, yeni görev yerine şimdiden adapte olup tüm varlığımızla o şehre hizmet etmek için adeta ant içerek buradan ayrılıyorsunuz. Antalya’ya geldiğimizde pandemi vardı. Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’nin beni nasıl sıkıştırdıklarını hala hatırlıyorum. Pandemiyle başladık dünyanın başının belası, bütün ülkemizi ve herkesi etkileyen o dönemin yönetiminde turizmle, ticaretin çakışması turizm dışındaki ticaret erbabının farklı uygulamalardan doğan zorluklarını hep birlikte yönetmeye gayret ettik. Ardından Cumhuriyet tarihinin en büyük yangını oldu. Manavgat’ta neler çektiğimizi buradaki herkes biliyor. Manavgat yangınından önce bir Afet Koordinasyon Toplantısı yapmıştık. Orada şöyle bir cümle kurmuştum; ‘Bir afet olduğunda hiçbirinizin ne iş yaptığının bir önemi yok. Tek işiniz olacak o da afet’ demiştim. Manavgat yangını da o gerçeği suratımıza çok kötü çarptı” şeklinde konuştu.
"Birlikten güç ve kuvvet doğduğuna inanan bir insanım"
Antalya’nın tarımın ve turizmin başkenti olduğunu ifade eden Vali Yazıcı, “Türkiye’nin en büyük tohum ve fide üreticilerinin burada olduğunu bilmiyordum. Türkiye’nin tohum ve fidede dışa bağımlılığının tersine çevrilip yüzde 70-80 dışarıdan tohum ithal eden Türkiye’nin Antalya’daki büyük firmalar sayesinde tohum ve fide ihraç ediyor olmasından ben çok büyük onur duydum. İl Tarım Müdürümüzle başta tohum firmaları olmak üzere pek çok firmayı gezdik, hasada katıldık. Tarımın geldiği nokta beni çok mutlu ediyor. Diğer taraftan turizmin başkenti ve dünyanın en güzel şehrinde turizm sektöründeki herkesle birlikte olmaya gayret ettik. Birlikten güç ve kuvvet doğduğuna inanan bir insanım. Bu manada kurumlar arası birlikteliğin uyumun üst düzeyde olması için elimden gelen gayreti gösterdim" dedi.
"Antalya, eğitime büyük katkı sağlayan bir şehir"
Görev yaptığı süre içerisinde 11 ili derinden etkileyen deprem haberini alır almaz hemen koordinasyon çalışmalarına başladığını belirten Vali Yazıcı, “Depremin sabahında AKTOB Başkanı Kaan Bey ile iletişime geçtim. Çünkü bölgeden binlerce depremzede misafirimizin geleceğini biliyordum. Biz on binler dedik ama 230 bin depremzedemiz şehrimize geldi. Bu süreçte Antalyalı hemşehrilerimiz nasıl güzel insan olduklarını herkese gösterdiler. Emeği geçen herkese müteşekkiriz. Ben bunun bu dünyada da öbür dünyada da şahidiyim. Antalya’da göreve başladığım ilk zamanlar pandemi yüzünden eğitimle ilgili projelere ağırlık veremedim. O süreçte bir baktım bütün okulların adları özel isim, şehit ismi de değil. Neden bu kadar çok özel isim diye sordum. Bana hayırseverler tarafından yapıldıkları için olduğunu söylediler. Tam bir sayım yapmadık ama Antalya’nın hayırseverler tarafından okul yapma oranının en yüksek il olduğunu değerlendiriyorum. Antalya, eğitime büyük katkı sağlayan bir şehir” diye konuştu.
AHENK ve ASİST projeleriyle çocukların ve gençlerin hayatlarına dokunduk
AHENK ve ASİST projeleri ile çocukların ve gençlerin hayatlarına dokunmaya çalıştıklarını belirten Vali Yazıcı, “Bu işi yaparken başta kaymakam arkadaşlarım olmak üzere İlçe Milli Eğitim Müdürleri ve 30 bin öğretmenimizle bu konuda epey yol aldık. Antalya’da haftada 40 dakika da olsa bir okuma saati var. Tüm kaymakam arkadaşlarım ilçelerinde bulunan tüm okullara eğitim öğretim sezonunda en az bir kere gittiler. Bu şehrin çocuklarının hayata daha iyi hazırlanmaları için bunu zevkle ve isteyerek yaptık. İl Milli Eğitim Müdürümüz projelerin 2 yıllık sonuçlarını paylaşmıştı. Okulda öğrenci başına okunan kitap sayısını 2,4’ten 6’ya çıkartmanın onurunu ve gururunu yaşıyorum. Okullarda bulunan kütüphanelerdeki kitap sayısı iki buçuk katına çıktı. Her şeyden önemlisi meslek liselerindeki disiplin olaylarının yüzde 34’ü azalmış olması. Bu çalışmalarda emeği olan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. ASİST projemizle de 38 bin çocuğumuzun hayatlarına sporu soktuk. Benim bulunduğum şehirde ilk sarf ettiğim sözlerden biridir. Mili Eğitim Müdürü ile Gençlik ve Spor İl Müdürü kardeştir ve kardeş olmak zorundadır. Burada da kardeşliklerini her daim yerine getirdiler ve başarılı işlere imza attılar” şeklinde konuştu.
"Malatya’da yapılacak çok iş var"
Vali Yazıcı, yeni görev yerinde yüzbinlerce insanın sıkıntıda olduğu bir şehre gittiğini vurgulayarak, “Mağdur insanların yoğun olduğu bir şehre gidiyorum. Asrın felaketi 11 şehrimizi vurdu. Malatya yıkılacak ve ağır hasarlı bina sıralamasında 4’üncü sırada yer alıyor. Malatya’da yapılacak çok iş var. Tayinden çok mutluyum. Dünyanın bilinen en güzel şehirlerinden olan Antalya’dan, Malatya’ya gidiyor olmaktan dolayı da mutluyum. Tayinim çıktığında, ‘Rabbime şükürler olsun’ dedim, beklemiyorduk ve çok şaşırdık. Eşime ilk sözlerim şuydu; ’İnşallah oraya yetime, öksüze, müşkül durumdaki insanların duasını almaya gidiyoruz’ oldu. Bu benim için önemli, ben insan olarak bunu tüm kalbimle önemsiyorum. Orada zorda olan çok insan var. 94 bin kişi konteynerlerde yaşıyor. Binlerce bina yıkılmış, binlerce bina yıkılacak ve yapılacak çok iş var. Bu zor durumdaki insanların duasına talibim ve bunun için gayret edeceğim” ifadelerini kullandı.
"Allah hepimizin yolumuzu açık etsin"
Vali Yazıcı Antalya’da görev yaptığı süre boyunca eşi Hanife Yazıcı’nın da çalışmalarında kendisine destek olduğunu vurgulayarak, “Kıymetli eşim şehit ailelerini ve fakr u zaruret içerisinde bulunan yüzlerce aileyi ziyaret etti. Huzurlarınızda eşime teşekkür etmek istiyorum. Bir de eğitim hayatımda çok önemli bir yere sahip olan kıymetli öğretmenim Mustafa Öz hocama bir teşekkür etmek istiyorum. Bu akşam da Burdur’dan benim için kalktı geldi sağ olsun, var olsun. Bende emeği çok büyüktür. Vedaları hiç sevmiyorum ama hayatın da gerçeği bu. Malatya’da bir ağabeyiniz, bir kardeşiniz var. Bu yıl olmasa da gelecek yıl mutlaka beklerim. Samimiyetle sizlerden bir tek isteğim var. Benim bir hakkım varsa hepinize helali hoş olsun. Ama bu kardeşinize de buradaki herkesin bir hakkı varsa helal etmesini istiyorum. Acısıyla tatlısıyla, iyisiyle kötüsüyle, yağmuruyla seliyle, fırtınasıyla, yangınıyla, pandemisiyle, güzellikleriyle, zorluklarıyla 3 yıl 2 ayı tamamladık. Bunu birlikte yaptık, birlikte birçok başarılı işe imza attık. Allah hepinizin kendi alanın da yolunu bahtını açık etsin. Sağlıklı bir yaşamınız olsun. Gönlünüzden geçenleri yaşadığınız bir hayatınız olsun. Buraya kadar gelip zaman ayırdığınız için hepinize çok teşekkür ediyoruz” dedi.
Konuşmaların ardından Vali Ersin Yazıcı ve eşi Hanife Yazıcı kapıda bütün misafirleri tek tek uğurlayarak hatıra fotoğrafı çektirdi.
Programa Antalya Milletvekilleri, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı, cumhuriyet başsavcısı, rektörler, vali yardımcıları, kaymakamlar, kurum müdürleri ve il protokol üyeleri başta olmak üzere STK temsilcileri, iş insanları, hayırseverler, basın temsilcileri, esnaf ve çok sayıda davetli katıldı.