Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre Türkiye, farklı iklim ve doğal ekosistemlere sahip olması nedeniyle turnanın kuluçkaya yattığı, kışladığı ve göç sırasında konaklama alanı olarak kullandığı dünyadaki nadir ülkelerden biri konumunda bulunuyor.
Bakanlığa bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce (DKMP) kuşların göçleri, üremeleri, hayatta kalma başarıları gibi verilerin elde edilmesine yönelik halkalama ve verici takma çalışmaları yürütülüyor.
DKMP, 2013'te hazırladığı "Turna Eylem Planı" ile nesli tehlike altında olan türlerden olan turna popülasyonlarını düzenli olarak takip ediyor. Bu kapsamda, Türkiye'de ilk turna halkalama çalışması 2014'te DKMP'nin Almanya'dan bir sivil toplum kuruluşu ile yaptığı işbirliğiyle başladı. 3 yıl süren ortak çalışmanın ardından eğitilen ve halkacı sertifikası alan kişiler, Kovid-19 salgını dönemi hariç, 10 yıldır düzenli olarak halkalama ve verici takma çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Bu çerçevede, Bolu, Samsun, Tokat, Giresun, Sivas, Erzincan, Erzurum, Muş, Ağrı, Iğdır, Kars ve Ardahan'da toplam 154 turna halkalandı, 54 bireye de verici takıldı. Bu sayede turnaların hangi alanlarda üredikleri ve kışladıkları gibi bilgilere ulaşıldı.
Sivas başta olmak üzere Ardahan, Erzurum, Erzincan, Van, Muş gibi illerde üreyen turnalarının kışlama için Kayseri'deki Sultan Sazlığı Milli Parkı ile Adana'daki Yumurtalık Lagünü Milli Parkı ve Akyatan-Tuzla Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'nı tercih ettikleri görüldü. Bu alanlar "Ramsar Sulak Alanı" statüsüyle de korunan alanlar arasında yer alıyor.
Gözlemlerin sonuçlarına göre Türkiye'de Avrasya turnası (Grus grus) ve telli turna (Anthropoides virgo) olmak üzere 2 türe rastlandı. Avrupa'da kuluçkaya yatan turnalar kışı Fransa, İber Yarımadası, Türkiye, Kuzey ve Doğu Afrika'da geçiriyor.
Afrika'da kışlayan turnaların önemli bir kısmı kışlama alanlarına Anadolu üzerinden geçiş yapıyor. Turnaların Batı ve Orta Anadolu üzerinden geçişleri ile ilgili 1982 yılında yürütülen detaylı bilimsel çalışmada toplam 12 bin 960 birey tespit edilmişti.
"ONLARIN KORUNMASI BU CANLILARA HEPİMİZİN ORTAK BORCU"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, biyolojik çeşitliliğin bir ülkenin serveti olduğunu belirterek, bu çeşitliliği korumak için gayret gösterdiklerini bildirdi.
Nesli tükenme tehlikesi altında olan turnaların korunmasına dönük tedbirler aldıklarına dikkati çeken Yumaklı, ilgili kurumların bu konuda çalıştıklarını kaydetti.
Bakan Yumaklı, alınan tedbirlerle turna popülasyonunun düzenli olarak takip edildiğine işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
"Biyolojik çeşitliliğimize sahip çıkıyoruz. Sorumluluğumuzun bilinciyle çalışmalarımız, tedbirlerimiz ve yeni projelerimizle, nesli tükenme tehlikesi altında olan türlere umut olmaya ve onları korumaya devam edeceğiz. Bilim insanlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın ve vatandaşlarımızın işbirliği ile güzel sonuçlar alıyoruz. Onların korunması bu canlılara hepimizin ortak borcudur."