Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde 72 kişiye mezar olan İsias Oteli’ne ilişkin 5’i tutuklu 11 sanığın yargılanmasına dün başlandı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden sporcu, öğretmen ve tur rehberinin de aralarında olduğu 72 kişiyi hayattan koparan otele ilişkin duruşmanın başlamasıyla adliye çevresinde de geniş önlemler alındı.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
3’üncü Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya 5’i tutuklu 11 sanık Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi yöntemiyle katıldı. Kimlik tespitinin ardından ilk savunmayı otelin sahibi Ahmet Bozkurt yaptı. 72 kişiye mezar olan İsias Oteli’nin ortaklarından olan ve ‘Bilinçli taksirle birden fazla insanın ölüüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 22 yıla kadar hapis cezası istenen Bozkurt, savunmasına depremde hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek başladı.
KESİNLİKLE KAT FAZLASI YOK”
Savunmasında otele fazla kat çıkıldığı iddialarının doğru olmadığını söyleyen Bozkurt, “Bu iddiaları kabul etmiyorum. 2017 yılında imar barışı çıkmadan önce şu an fazla kat olarak iddia edilen teras olan yeri pergole ile kapattım. Kesinlikle betonarme yoktur. O bölümde tuğla ve beton kullanmadım. 2017 yılında imar yasası çıktığında başvuruyu yaptık. Burada kesinlikle ve kesinlikle kat fazlası yok. Otel açabilmek, anonim şirketi kurabilmem için 5 tane ortak olması gerekiyor. Ben de evlatlarımı, eşimi ve işle hiç ilgisi olmayan kişileri kendime ortak ettim. Ama yönetim kurulu başkanı benim, yetki bende, tek başıma yetkiliyim" ifadelerini kullandı.
Bozkurt’un sarf ettiği 'bina altında kalanların depremden değil soğuktan can verdiğine yönelik' sözleri ise ailelerin tepkisine yol açtı.
OTELİMDE USULSÜZ HİÇBİR ŞEY YOK”
Bina yapılırken bazı yükümlülüklerin yerine getirilmediği iddialarını da yanıtlayan Ahmet Bozkurt, “Bana atılan ve kabul etmediğim suçlamalardan dolayı bir suç varsa benimdir. Benim çocuklarıma iftira atılmıştır. Çocuklarımın bu işle hiç alakaları yoktur. Çocuklarım da benimle birlikte tutuklular. Ondan dolayı evlatlarımın yetkilerinin olmadığını anlatmak istedim. Bana atılan iftiraların hiçbirini kabul etmiyorum. Benim otelim 1992 yılında projem bittikten sonra 1993 yılında başladı ve 1994 yılında bitti. Otelimde projenin dışında usulsüz hiçbir şey yoktur. Asrın felaketleri diye adlandırdığımız depremin şiddetinin yüksek oluşudur. Benim binam 32 yıllık binadır. Ben evlatlarıma, torunlarıma miras bırakmak için bu oteli özenerek yaptım. Depremden önce Aksaray’da yaşayan evladım ve torunlarım Adıyaman’a gelmişlerdi. Eğer pazar günü kar yağmamış olsaydı, benim bütün ailem ve evlatlarım, torunlarım da otelde kalacaktık" dedi.
Bozkurt, kanser hastası olduğunu ve ceza alması halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılamasını da talep etti.
BENİM ZEMİN ETÜDÜ YAPTIRMA YETKİM YOK”
Bozkurt, müşteki avukatlarının zemin etüdü bulunmayan bir yerde, ruhsatın nasıl alındığı sorusunu ise "Zemin etüdü yasaların emrettiği bir konudur. Bunu belediye istiyor. Belediyenin yaptırması lazımmış. Benim zemin etüdü yaptırma yetkim yok. Belediye orayı imara açtığı zaman zemin etüdünü yaptırıp, nasıl bir bölge olduğunu hesaplatıp ona göre imara açılması gerekiyordu. Statik hesabı, deprem yönetmenliğine göre yapılır. 1975 imar yasasına göre yapılıyor" şeklinde cevapladı.