Dicle Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Kavak, “Suriye’nin Hatay’dan başlayan sınırımızdan Irak’a kadar büyük alanda yayılmış olan bildiğimiz gibi mayınlı arazilerimiz var. O mayınlı araziler önümüzdeki süreçte temizlendiği zaman, orada sondajlar vasıtasıyla ciddi petrol rezervlerine ulaşmamız mümkündür” dedi.
Gabar, Kato ve Cudi Dağlarında çıkarılan petrollerden sonra bu kez jeoloji profesöründen Hatay sınırı için heyecanlandıran bir açıklama geldi. Suriye’den başlayıp Hatay’dan Irak’a kadar giden mayınlı arazilerin temizlenmesiyle ciddi boyutta petrol rezervlerine ulaşılmasının mümkün olduğu bilgisi verildi.
Dicle Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Kavak, II. Abdülhamid Han’ın petrol haritası hakkında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu.
II. Abdülhamid Han’ın gizemli petrol haritasında yer alan petrol sızıntılarının o bölgede petrolün olduğu anlamına gelmediğini ifade eden Kavak, “Sultan Abdülhamid Han 1800’lü yılların sonuyla Osmanlı Devleti o dönemlerde bir İngiliz araştırmacı tarafından Fırat Nehri ve Dicle Nehri boyunca keleklerle seyahat edip Bağdat’a kadar giderek Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin bütün petrol sızıntı alanlarını tespit edip bir harita oluşturmuştur. Bu haritanın gerçeği de odur. Petrol sızıntısı var deyince o bölgede petrol var anlamına gelmediğini bilmek lazım. Zira petrol yer altında oluşturduktan sonra çeşitli tektonik nedenlerden dolayı ya da fay hatları nedeniyle yeryüzüne sızıntılar oluşuyor. Biz de ona petrol sızıntısı diyoruz. Arap blokunun Anadolu blokuna bindirmesi sonucunda bir sürü fay sistemleri oluşmuş. Bu fay sistemleri nedeniyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Doğu Anadolu Bölgesindeki bulunan petrol rezervleri sızıntı halinde yeryüzüne sızmıştır. Tekrar altını çizerek söylüyorum; o haritanın mevcudiyeti bir karbon petrol sızıntısı haritasıdır. O dönemde yapılan petrol haritası değil. Dolayısıyla Van Kürzot’ta bir dönem imtiyaz haklarını çeşitli yabancı ülkelere vererek üretim yapılmaya çalışılmış ama sonuçta bir verim alınamamış” dedi.
“Hatay sınırında ciddi petrol rezervlerine ulaşmamız mümkündür”
Hatay sınırında mayın arazilerinin temizlenmesiyle tarım arazilerinin de organik tarım açısından çok zengin olacağına vurgu yapan Kavak, “Arap blokunda bulunan bütün platform boyunca olduğu kesimde petrol rezervleri mevcudiyeti var. Fakat Arap blokunun Anadolu blokuna bindirmesi sonucunda bizim petrol rezervlerimiz maalesef yerin derinliklerine doğru gitmiştir. Bu sebeple özellikle Diyarbakır ve bölgesinde bulunan petroller de suyla yoğunluk farkı kaldırılmış, suyla karışmış yüzde 90’ı tuzlu su şeklinde çıkmaktadır. Özellikle Suriye’nin Hatay’dan başlayan sınırımızdan Irak’a kadar büyük alanda yayılmış olan bildiğimiz gibi mayınlı arazilerimiz var. O mayınlı araziler önümüzdeki süreçte temizlendiği zaman orada ciddi boyutta sondajlar vasıtasıyla ciddi petrol rezervlerine ulaşmamız mümkündür. Dolayısıyla bu rezervlere ulaştığımız gibi tarım arazilerinin de organik tarım açısından çok zengin olacağını düşünüyorum. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde petrol rezervlerimiz var ama yeterince tatminkar değil. Türkiye ölçeğinde düşündüğümüz zaman genel anlamda ihtiyacımızı karşılaması zor görünmektedir” ifadelerinde bulundu.