Türk Kızılay’ı, Gazze’de hiçbir iletişim kanalının çalışmaması nedeniyle yerel personelle iletişim kuramadıklarını açıkladı.
Türk Kızılay’ı tarafından yapılan açıklamada, “Üzülerek belirtmeliyiz ki, Gazze’deki yerel personelimizle iletişim kuramıyoruz. Maalesef hiçbir iletişim kanalı çalışmıyor ve tüm insani yardım çalışanları ile ilgili büyük bir endişe içindeyiz. İnsani yardım çalışanları, sağlık görevlileri ve siviller hedef olmamalıdır. BM Genel Kurulu’nda kabul edilen, Gazze’de "acil, kalıcı ve sürekli bir insani ateşkes" çağrısına en kısa sürede uyulması gerekmektedir” denildi.
“Gazze’de sabit hat, mobil telefon ve internet iletişiminin tamamen kesilmesi kabul edilemez”
İletişim Başkanı Fahrettin Altun konuya ilişkin Twitter hesabından paylaşımda bulundu. Paylaşımında İsrail’in sivilleri korumakla ve temel insan haklarına saygı göstermekle ilgilenmediğini belirten Altun, “Gazze’de sabit hat, mobil telefon ve internet iletişiminin tamamen kesilmesi kabul edilemez. Bu, İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarının son aşamasıdır. İsrail ordusu 7 Ekim’den bu yana kuşatma altında tuttuğu Gazze’ye yönelik yoğun hava saldırılarını sürdürürken, eş zamanlı olarak en temel insan hak ve değerlerine yönelik açık bir saldırı daha yapmakta, iletişim ve haberleşme kanallarını kesmektedir. İsrail’in Gazze’yi dış dünyaya bağlayan tüm uluslararası iletişim kanallarını engellemeyi amaçlayan karartma uygulaması, açıkça savaş suçu işleme niyetini göstermektedir. Bu, İsrail’in sivillerin hayatlarını mahvettiğine dair çirkin gerçeği gizleme girişimidir” ifadelerine yer verdi.
“Batı’nın bu saldırı karşısında tepkisizliği, onları da bu suça ortak etmektedir”
Paylaşımın devamında, Gazze’deki insanların hukukunun pervasızca hiçe sayılması ve topluca cezalandırılmalarının savunulmaz bir durum olduğunu ifade eden Altun,“Batı’nın bu saldırı karşısında tepkisizliği, onları da bu suça ortak etmektedir. İsrail’in ayrım gözetmeksizin ve herhangi bir bedel ödemeksizin gerçekleştirdiği saldırıların kısıtlanmasına karşı çıkanlar, durdukları yeri sorgulamalıdırlar. Bu korkunç günlerde takındıkları tavrın tarihlerine kalıcı bir leke olarak geçeceğinin farkına varmalıdırlar. Filistinlilerin temel hak ve özgürlüklerini çiğneyen İsrail’i şiddetle kınıyoruz. Bu vahşet derhal son bulmalıdır. Bu vahşeti destekleyen “büyük güçler” ise bundan böyle insan haklarından, temel hak ve özgürlüklerden bahsedemezler” açıklamasında bulundu.