Yapılan bilimsel çalışmaya göre ünlülerinde bu diyeti yaparak zayıflamasıyla da öne çıkan aralıklı oruç; kardiyovasküler hastalıklardan ölme riskinin artmasıyla bağlantılı olduğunu ortaya çıkardı.
Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz aralıklı oruç haftanın her günü ya da sadece belirli günleri yemek yemeyerek yapılan bir beslenme programıdır. Ünlüler tarafından sıklıkla uygulanan 16:8 diyeti yemek yemek günde sekiz saatle sınırlandırıyor ve kişilerin geri kalan 16 saat boyunca oruç tutması bekleniyor.
Daha önce yapılan çalışmalar sonucu uzun süreli açlığın kan basıncını, kan şekerini ve kolesterol seviyelerini iyileştirebildiğini ortaya koyarken son yapılan çalışma tam tersini olabileceğini gösteriyor.
Yeni kanıtlar, kalp sağlığının iyileştirilebileceğini ancak 16:8 diyetini uygulayanların aynı zamanda kardiyovasküler hastalık tanısı alma riskiyle de karşı karşıya olabileceğini gösteriyor.
UZUN VADELİ ETKİLERİ ŞAŞIRTTI
Dr. Zhong'un başkanlığını yaptığı Amerikan Kalp Derneği'nden bir grup araştırmacı, 8 saatlik kısıtlı bir programda yemek yemenin uzun vadeli sağlık etkilerini inceledi. Amerika'da yaşayan yaklaşık 20.000 yetişkin üzerinde yapılan çalışmada yarısı erkek, diğer yarısı ise kadındı. Bu insanların her birinin yeme alışkanlıkları ortalama 8 yıl boyunca izlendi.
Yıllık 2003-2018 Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Araştırması'na (NHANES) katılanların beslenme kalıpları hakkındaki bilgileri inceledikten sonra, rakamları ABD'de 2003'ten Aralık 2019'a kadar ölen insanlarla ilgili verilerle karşılaştırdılar.
Karşılaştırma sonucu çıkan şey, günde 8 saatten daha az bir süre boyunca tüm yiyeceklerini yeme alışkanlığını takip eden kişilerin kalp-damar hastalığına bağlı ölüm riskinin yüzde 91 daha yüksek olduğuydu.
Yayınlanan raporda, bu artışın kalp hastalığı veya kanserle yaşayan kişilerde de görüldüğü ve zaman kısıtlamalı beslenmenin herhangi bir nedene bağlı genel ölüm riskini azaltmadığı iddia ediliyor. Aynı zamanda bilim insanları, günde 16 saatten fazla yemek yiyen kişilerin 'kanserli kişilerde kanserden ölüm riskinin daha düşük' olduğu sonucuna vardı.
Bulgular hakkında konuşan Dr. Zhong şu şekilde konuştu: "8 saatlik, zaman kısıtlamalı bir beslenme programını takip eden kişilerin kardiyovasküler hastalıktan ölme olasılığının daha yüksek olduğunu görünce şaşırdık. "Bu tür bir diyet, potansiyel kısa vadeli faydaları nedeniyle popüler olmasına rağmen, araştırmamız, günde 12-16 saatlik tipik bir yemek yeme süresiyle karşılaştırıldığında, daha kısa yeme süresinin daha uzun yaşamakla ilişkili olmadığını açıkça gösteriyor."
"KARDİYOVASKÜLER ÖLÜM ARASINDA BİR İLŞKİ TESPİT EDİLMİŞ"
Araştırmada '8 saatlik yemek yeme aralığı ile kardiyovasküler ölüm arasında bir ilişki tespit edilmiş olsa da, bunun zaman kısıtlamalı bir diyete bağlı kalmanın kardiyovasküler ölüme neden olacağı anlamına gelmediğini söylemiyle devam etti.
Bulguların ardından Stanford Üniversitesi'nden Christopher D. Gardner şunları anlattı: "Genel olarak, bu çalışma, zaman kısıtlamalı beslenmenin kısa vadeli faydalara, ancak uzun vadeli olumsuz etkilere sahip olabileceğini öne sürüyor." "Çalışma bütünüyle sunulduğunda, analizin ayrıntıları hakkında daha fazla bilgi edinmek ilginç ve yararlı olacaktır."
16:8 diyetiyle ilgili ek bilgilerin ve daha fazla araştırmanın, 'kısa süreli kısıtlı beslenme kalıplarının potansiyel bağımsız katkısının daha iyi anlaşılmasına' yardımcı olacağını ekledi.