Silah sıkma, yüksek sesle müzik çalma, komşusunu rahatsız etme… Hatta rahatsızlığın ötesinde korkutma… Hele meskûn mahallerde aman ki aman… Kadın çoluk çocuk güya huzur bulayım diye sakin yerleri tercih ediyor. Ama nerdeee… Hele Bağ evleri dediğimiz yerlerde gürültü ve silah sıkma almış başını gidiyor. Sanki moda olmuş. Müziğini yüksek sesle çalmayanı ayıplıyorlar. Davulun tokmağını en yüksek sesle vurmayanı dövüyorlar. Zurnasını iyi öttürmeyeni makbul saymıyorlar. Hoparlörlerini kısanı azarlıyorlar. Hele silah muhabbeti var ki tutun tutabilirseniz. Elbette şimdi moda keleş… Öyle küçük tabancalar filan kesmiyor abileri… İlla keleş olmalı. TAK TAK diye peş peşe kurşunlar atılmalı. Şaka gibi ama bu itibar konusu olmuş durumda. Yav ben her sene bıkmadan usanmadan bu konuları yazarım ama daha bu seneki kadar eli silahlı, belinde tabancasız gezmeyenleri görmedim arkadaş…
BU KADAR SİLAH NERDEN GELİYOR, NASIL ÇOĞALDI?
Yani Gaziantep’te küçüklü büyüklü irili ufaklı silah kaynıyor. Ruhsatlı ruhsatsız mübalasız her evde var sanki. İşin tuhaf yanı yasal yollarla alınmış silahlardan çok, bu işleri yapanların önemli kısmının kullandıkları silahların nereden alındığı, kimlerden temin edildiğinin bilinmemesi. İşte en korkunç olanı bu. Dahası yurt dışından kaçak getirildiği iddia edilen silahlar. Pompalılar… Geçtiğimiz aylarda yazmış ve lütfen bu işin önüne geçin demiştim. Valla arkadaş gördüklerimiz yaşadıklarımız karşısında artık ciddi ciddi tehlikenin içinde olduğumuzu söyleyebilirim.
KENDİSİ GÜYA EĞLENİYOR AMA KOMŞULARINI KORKUTMUŞ UMURUNDA MI?
Size iki olay anlatacağım ki günde bunun gibi onlarca olay oluyor bu şehirde. Bir arkadaşın bağ evinde yemeğe davetliydim, gece saat 10’a kadar komşu bağ evinden inanılmaz yüksek sesle müzik çalınıyordu. Sordum tabii “niye bu kadar yüksek çalıyorlar çevreyi rahatsız ediyorlar” diye. Bana, “biraz daha bekle olacakları gör” dedi. Çok geçmeden silah atışları başladı hem de nasıl atışlar. Tabancalar kesmiyor adamları keleşlerle ateş ediyorlar. Valla tüm misafirler tedirgin olduk ve kalkalım dedim. Çünkü birimize yorgun mermi isabet etse yandığımız resmi. Bunun üzerine ev sahibimiz maalesef her gün böyle diyerek daha vahim olanı anlattı ve “eşim hasta huzur bulalım diye buraya getirdik, çocuklarım torunlar hepsi gece başlayınca tedirgin oluyoruz, ne yapacağımızı şaşırdık” dedi.
BELKİ DE ÖLÜMÜN KIYISINDAN DÖNDÜM
Bunu bir kenara bırakıyor ve birkaç hafta sonra bu kez başka arkadaşımızın davetlisi olarak Körkün tarafından yeni yapılmış büyük bir havuzu olan mükemmel bir restorana gittik. Girişte üst ve silah araması olduğunu görünce doğrusu sevindim ve tebrik ettim. Neyse oturduk masamıza çok yüksek sesli müziğe rağmen sorun etmedik o gecenin keyfini çıkartalım dedik. Çünkü büyük bir havuzun yanında mükemmel bir ortam yaratılmış. Sahibi yanımıza geldi tebrik ettik. Aradan kısa süre sonra arkamızda TAK TAK silah sesleri patlayınca şoke olduk. Kadın çoluk çocuk kendilerini yerlere attı. Ama iri yarı birisi elinde silahla arkamızdaki masada oturan 3 kişiyi gözünü kırpmadan vurdu. Silahı kullanan adam bağırıyor vurdukları kişiler bağırıyor. Biz donduk kaldık tabii. Dedim ki sakın tepki vermeyin elinde silahı olanla göz göre gelmeyin birde sakın ola ki cep telefonuyla görüntü çekmeyin dedim. Oysa gazeteci refleksiyle önce ben yapmalıydım ama yapmadım. Çünkü adam yanı başımdaydı ve benim fotoğraf çektiğimi görünce gözünü kırpmadan bana da sıkabilirdi. Oturduk önümüzden bağırıp çağırıp elinde silahı sallayarak yanında 3-5 kişiyle mekândan ayrıldı.
ESKİDEN BAĞ EVLERİNDE HUZUR VARDI ŞİMDİ KORKU HAKİM
Diyeceğim şu ki bu şehir silah konusunda son derece kontrolsüz bir şehir haline geldi. Hele hele lüks bağ evlerinde silah sıkmak adeta gelenekselleştiriliyor. Gece yarılarında ve ilerleyen saatlerde sıkılan silahlar ve atılan havai fişekler Gaziantep’i Gaziantep olmaktan çıkartmaya götürülüyor. Bu nasıl bir gelenekse bilmiyorum ama kimse kusura bakmasın böyle giderse Gaziantep KONTROLSÜZ bir şehir haline gelebilir. Ben üzerime düşeni yapıyor ve bir kez daha yazıyorum. Ama asıl iş, bunları önlemekle görevli olanların seyirci kalmayı hatırlı gönüllü diye göz yummayı bırakıp harekete geçmesi. NOKTA HEPİNİZE İYİ HAFTALAR