USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Politika

AK Partili Bölük, AKPM'de parlamenterlerin yüzüne söyledi: Seyirci mi kalacağız?

AK Parti İstanbul Milletvekili Seda Gören Bölük, AKPM'de yaptığı konuşmada, İsrail'in katliamları karşısında sessiz kalan Avrupa'yı eleştirdi. 'Sınırı nerede çizeceğiz' diyen Bölük, seyirci kalmama çağrısı yaptı.

AK Partili Bölük, AKPM'de parlamenterlerin yüzüne söyledi: Seyirci mi kalacağız?
24-04-2024 16:42
Google News

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde (AKPM)  İlkbahar Oturumunda, Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, AK Parti İstanbul Milletvekili Sena Nur Çelik Kanat, AK Parti İstanbul Milletvekili Seda Gören Bölük, Konya Milletvekili Meryem Göka ve MHP Konya Milletvekili Konur Alp, İsrail'in Gazze'de devam eden saldırılarına ilişkin konuşma yaptı.

Avrupa'nın İsrail'in katliamları karşısında yeteri kadar tepki göstermediğini vurgulayan Bölük, "İsrail'in zulmünün durması gerektiğini ne zaman söyleyeceğiz? Bu Parlamento'da İsrail hastaneleri bombaladığında sınırı çizmedik! Gazeteciler öldürüldüğünde sınırı çizmedik! Masum siviller katledildiğinde sınırı çizmedik" dedi. 

"Sivil altyapının ve masum hayatların yok edilmesine seyirci kalmaya İsrail'i suçlayacak cesaretimiz olmadığı için devam mı edeceğiz? Yoksa bu insani felaketin sona ermesi için çağrıda mı bulunacağız? Bugün buna karar vereceğiz" ifadelerini kullanan Bölük'ün konuşması şöyle:

Gezegenimizde her yıl yaklaşık bir milyar ton gıda israf edilmektedir. Ancak Gazze'de 2,3 milyon insan yerinden edilmiş ve çok küçük bir alana sıkıştırılmış, açlıkla karşı karşıya bırakılmış ve onlarca bebek yetersiz beslenmeden dolayı ölmüştür. 

UNRWA Genel Komiseri Lazzarini yaptığı son açıklamada şunları söyledi: Kırmızı çizgiler de dahil olmak üzere tüm çizgiler aşıldı ve savaş, bebeklerin ve çocukların bedenlerini yiyen İsrail'in uyguladığı kuşatma nedeniyle açlık yüzünden daha da şiddetleniyor. Bizler, Gazze'de aşıların kırmızı çizgilerin insan haklarının ve hukukun üstünlüğünün merkezi olarak kabul edilen Avrupa Konseyi'nin parlamenterleri olarak ne kadar farkındayız?