Haber7 - ÖZEL
Avrupa Birliği üyesi 27 ülkede gerçekleştirilen Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağ partilerin oy oranlarını yükseltmesi sürpriz olarak nitelendiriliyor. Seçim sonuçlarının ardından Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Meclis’i feshederek erken seçim ilan etti. Belçika’da Başbakan Alexander De Croo istifa edeceğini duyurdu. Almanya’da 3 yıl önceki seçimlerinde birinci parti olan Sosyal Demokratlar, üçüncülüğe geriledi.
Avrupa Birliği’nin geleceğinin tartışıldığı spesifik süreci Haber7’ye değerlendiren uzmanlar, önemli noktalara değindi.
Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr, Burak Kuntay, Avrupa kıtasında sağ ve sol olarak bütünüyle aşırıcılığın arttığını, Avrupa’nın sert bir sürecin içerisinden geçeceğini belirtti.
Gazeteci Yazar Fatih Karakaya, Fransa’da Avrupa Birliği’nden çıkma gibi bir gelişmenin AB’yi dağılma aşamasına getirebileceğini vurguladı.
AK Parti İstanbul Milletvekili Oğuz Üçüncü, yeni dönemde Avrupa Birliği’nin kuruluş felsefesine aykırı düşüncelerin yüksek perdeden dillendirileceğini ifade etti.
KÜNTAY: AVRUPA’YI ÇOK SERT DÖNEM BEKLİYOR
Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr, Burak Kuntay, AP seçimleriyle Avrupa ülkelerinin çok sert bir sürece gireceğini söyledi. Prof. Küntay, “Avrupa Parlamentosu'nda çıkan sonucun temelinde göçmen meselesi, göçmen meselesinin temelinde yatan şey ise ekonomik istikamettir. Bu dönemde daha tutucu, daha göçmen karşıtı, daha kapalı bir nokta olacaktır. Ve eninde sonunda Avrupa Birliği'nin temel değerlerinden biraz farklı söylemler duymaya başlayacaksınız. Yani Brexit gibi bazı çıkış niyetleri vuku bulabilir. Ama netice itibariyle bu ortadan kalkıp ‘Avrupa Birliği çöker mi?’ derseniz, eninde sonunda eski noktasına geri gelecektir. Ama bu dönem sert bir süreç olacaktır.” şeklinde konuştu.
SAĞIYLA SOLUYLA AŞIRICILIK ARTTI
Burak Kuntay, ‘aşırı sağcılar’ söylemini doğru bulmadığının altını çizdiği değerlendirmesinde, “Dünyada 1970’lerin sağ ve sol kavramları ayrı bir noktaya evrildi. Bir partinin söylemlerine bakıyorsunuz, ‘aşırı sağ’ deniliyor ama bazı noktalarda ‘bunlar acaba aşırı sağ mı, aşırı sol mu?’ diye sorduruyor. Artık parametreler değişti. Buna biz ‘aşırıcılık arttı’ diyelim. Dolayısıyla parametrelere göre bizi ilgilendiren aşırıcılığın sağ-sol olması değil, aşırıcılığın artmış olmasıdır.” sözlerini sarf etti.
Avrupa’daki hayat pahalılığında Rusya’nın enerji kısıtlamasının önemli rolü olduğunu hatırlatan Kuntay, “Ukrayna Rusya Savaşı'nda Rusya, enerji konusunda Avrupa'ya sıkıntı oluşturuyor. Avrupa'nın içinde bulunduğu problemlerin başında bu da var. Çünkü Avrupa'daki ekonomik fiyat artışlarını enerjiye ulaşımın pahalılığı gibi birçok noktayı ön plana çıkarıyor.” dedi,
Kuntay, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu partilerin içerisinde ‘Rusya ile boşu boşuna kavga ediyoruz.’ diyenler olduğu gibi aynı kitlenin içinde ‘Yeter artık bu Rus tehdidi ortadan kalksın’ diyenler de var. Dolayısıyla süreci etkileyecek ama oradaki oy veren kitleyi, ‘Rus karşıtı’ ya da ‘Rus yanlısı’, ‘Amerikan karşıtu’ ya da ‘Amerikan yanlısı’ diye genelleyemeyiz.”
KARAKAYA: FRANSA BREXIT’İ AB’Yİ DAĞILMANIN EŞİĞİNE GETİRİR
Gazeteci Yazar Fatih Karakaya, Avrupa Parlamentosu seçimlerinden sonra oluşan tablonun Avrupa’nın geleceği için büyük bir tehlike arz ettiğini belirtti. İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkış sürecini örnek gösteren Karakaya, benzeri durumun Fransa'da yaşanması halinde Avrupa Birliği'nin dağılmayla baş başa kalabileceğini söyledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron'un bu durumu engellemek için bir takım sinsi oyunlara girdiğini söyleyen Karakaya "Macron, Meclis’i feshetti. Kimse beklemiyordu. Başbakan istifa edebilir deniliyordu ama Meclis’i hemen feshetmesi ve seçim için 20 günlük süre bırakması anlaşılmaz bir durum. İttifak görüşmelerini ve partilerin kampanya yapmasını engellemek için elinden geleni yapıyor. Komplo teorilerini ele alırsak, Macron'un bilerek aşırı sağın bu kadar güçlü olduğu bir dönemde bunu yapması aşırı sağın iktidara gelmesini, hiçbir şekilde başarı yapamayacağını, tabiri caizse çuvallayacağını, dolayısıyla 2027'deki seçimlerde aşırı sağın düşeceğini iddia edebiliyorlar." ifadelerini kullandı.
ABD İÇİN SİL BAŞTAN HESAP ZAMANI
Fransa'daki gelişmelerin ABD'ye etkilerine değinen Karakaya, “Macron, Amerika ne derse hepsini yapıyor, ne isterlerse kabul ediyordu. Hatta Amerika'dan daha Amerikancı bir tavır içindeydi. Eğer aşırı sağ iktidara gelirse bu Amerika için bütün planı yeniden hesaplamak demek anlamına gelebilir." sözlerini sarf etti.
MERKEZ PARTİLERİN ‘AŞIRI SAĞ’ POLİTİKASI TERS TEPTİ
Fransa'da yaşanan gelişmelerin sürpriz olmadığını aşırı sağın ülkede yıllardır sürekli yükseldiğinin herkes tarafından bilindiğini söyleyen Gazeteci Karakaya, “Macron ve diğer Cumhuriyetçiler gibi merkez partiler, sürekli aşırı sağın politikalarını uygulayarak aşırı sağı durduracaklarını zannettiler ama tam tersi etki yapmaya başladı. İnsanlar orijinali dururken kopyasına niye ihtiyacımız var? demeye başladı. Git gide aşırı sağ her tarafta yükselecek. Bunun en büyük sebebi gerek sağda, gerek solda merkez partilerin o kesime göz kırpmasıdır." dedi.
ÜÇÜNCÜ: HALKLAR ÜLKELERİNİN AB’YE ÇOK FAZLA YETKİ DEVRETTİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan AK Parti İstanbul Milletvekili Oğuz Üçüncü, mevcut durumun sürpriz olmayacağını ve bu sonuçların Avrupa’nın geleceğine fayda sağlamayacağını söyledi.
Üçüncü, “Avrupa şu anda kendi kuruluş felsefesinin tersini savunan insanların çoğalmasıyla muhatap. Dolayısıyla tam manada neye vesile olabileceğini şu anda bilemiyoruz. Gruplar oluşurken özellikle Macaristan’ın nerede yer alacağı da belli olmadığı için çoğunluk sağlama noktasındaki etkisini henüz bilmiyoruz. Hristiyan demokrat yöntemin bir çoğunluğu göreceli olarak gözükse bile bu tek başına yetmiyor.” dedi.
Üçüncü, Türkiye'nin AB’ye tam üyeliğinin Avrupa içerisinde tartışılması meselesinde daha keskin tartışmaların yaşanabileceğini ifade etti.
Üçüncü, “Avrupa Birliği’nin kuruluş felsefesine aykırı düşünceleri özellikle daha fazla milli egemenliğin güçlendirilmesi gerektiğini Avrupa Birliği'ne çok fazla yetki devredildiğine inanan insanlar şu an oylarını çoğalttılar. Dolayısıyla Avrupa'nın motor sayabileceğimiz ülkelerde ikinci parti oldular. Hatta Fransa'da birinci parti oldular ve meclisin dağılmasına vesile oldular.” şeklinde konuştu.
UKRAYNA’YA KAYITSIZ ŞARTSIZ DESTEK ARTIK TARTIŞILIYOR
Avrupa Birliği dağılacağı yönünde öngörüde bulunulamayacağını belirten Oğuz Üçüncü, “Fakat Avrupa Birliği’ni ve birlik sürecini güçlendiren bir sürecin içinde olduğumuzu söyleyemeyiz. Kaldı ki Macaristan gibi ülkeler oy bir prensibinden de hareketle artık her meseleyi sorun yaptığını da görmek lazım. Ayrıca Ukrayna'ya kayıtsız şartsız destek meselesi şu an tartışmaya açıldı. Almanya'nın ikinci büyük partisi ve Fransa’daki Le Pen Ukrayna'ya destek vermesine karşı çıkıyor.” sözlerini sarf etti.
Seçim sonuçları Rusya'ya yaradığını savunan Üçüncü, şunları dile getirdi:
“Çünkü Avrupa Birliği netice itibariyle bir barış projesi. Ama özellikle seçim öncesi ortaya çıkan mali destekler, sağlanmış olan imtiyazları hesaba katarsak Rusya sonuç aldı. Yapmış olduğu müdahale bir manada işe yaradı.”
Editor : Antep Haberleri