Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) tarafından başarılı akademisyenleri ödüllendirmek ve teşvik etmek amacıyla “Necmettin Erbakan University Academy Awards” töreni düzenlendi. Törene katılan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Bekir Bozdağ, BM Genel Sekreteri Guterres’e istifa çağrısı yaparak, “Resmen istifayla sonlandırıyorum demesi vicdanların sesi, insanlığın sesi, Gazze’de öldürülen 7 binden fazla çocuğun, kadının, masumun feryadının sesi olur. Zalimin karşısında da güçlü bir duruş ortaya koymuş olur ama yok” dedi.
Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) tarafından bilime ve üniversitenin akademik performansına en üst düzeyde katkı sağlayan bilim adamlarının ödüllendirildiği Necmettin Erbakan Universty Academy Awards töreni, Ahmet Keleşoğlu Yerleşkesi Nezahat Keleşoğlu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, Konya Valisi Vahdettin Özkan ve protokol mensupları katıldı. Törende konuşan Bozdağ, en büyük gücün bilgi olduğunu anlatarak, "Bilgiyi üreten ve bu bilgiye dönük çalışmalarıyla bunu endüstriye, sanayiye dönüştüren ülkelerin dünyanın en güçlü ülkeleri olduğunu görüyoruz. Yerin altındaki zenginlikler, yerin üstünden elde ettiği ne olursa olsun eğer bilgiye sahip değilse ve bilgi üretmiyorsa, bu bilgiyi teknolojiye, endüstriye, geliştirilecek alet edevata dönüştüremiyorsa o zaman güç yok demektir” dedi.
“NEÜ, 209 üniversite arasında 12. sıraya, devlet üniversiteleri arasında 6. sıraya yükseldi”
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden beri ciddi mesafeler aldığının altını çizen TBMM Başkanvekili Bozdağ, “Vaktiyle çok az olan akademisyenler ve üniversiteler pek çok imkansızlıklar içerisinde olduğu yerlerden bugün gelinen nokta gerçekten iftihar edilecek bir nokta. Kısa sürede alınmış bu mesafeyi de küçümsememek gerektiğine ben yürekten inanıyorum. Üniversiteler kurulurken elbette binası, altyapısı, akademik kadrosu, öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayacak mekanlar, barınma, pek çok konuda aksaklıklar olabilir ama bugün dünyanın en ileri üniversiteleri de kurulduğu zaman böyle kuruldu. Zaman içerisinde dünyanın saygın üniversiteleri haline geldiler. İşte Necmettin Erbakan Üniversitesi de kurulduğu günden bugüne yaşadığı değişimi en iyi siz görüyorsunuz. İçinde yaşıyorsunuz. 209 üniversite arasında 12. sıraya, devlet üniversiteleri arasında 6. sıraya gelme başarısını göstermek işte bu gelişimin somut göstergelerinden bir tanesidir” şeklinde konuştu.
“Guterres’in istifası Gazze’de öldürülen 7 binden fazla çocuğun, kadının, masumun feryadının sesi olur”
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’i istifa etmeye çağıran Bozdağ, “Gazze’de yaşanan hadiseleri yüreğimiz acıyarak izliyoruz. İnsanlığımızdan utanıyoruz. Bir dünya, İsrail’in zulmüne, masumların katline ve soykırım yapmasına göz yumuyor. Şu anda Birleşmiş Milletler’i hocalarımız bize çok anlattılar üniversitede. Şimdi de eminim pek çok hocamız anlatıyor. Birleşmiş Milletler niye var? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi niye var? Uluslararası örgütler niçin varlar? Hepsi meşruiyetlerini şu anda bana göre yitirmişlerdir. İsrail, Gazze’de yaptığı zulüm, katliam ve soykırım ile Birleşmiş Milletler’in meşruiyetini yok etmiştir. Birleşmiş Milletler olsa ne olur, olmasa ne olur. Ben bazen diyorum Guterres istifa etse, buradan da çağrı yapıyorum Konya’dan. Meşruiyetini kaybetmiş, ölmüş bir uluslararası örgütün genel sekreteri mi olur? Şimdi der ki ben istifa ediyorum, onurlu bir duruş ortaya koy. Meşruiyetini yitirmiş, ölmüş bir teşkilatın sekreteri olmaz. Ölünce tüzel kişilik sona erer. Şirketler sona erince de tüzel kişilik kalkınca da her türlü organı da kendiliğinden sona erer. İsrail şimdi Birleşmiş Milletler’in hem meşruiyeti hem kendisini öldürmüştür. Ölmüş bir teşkilatın genel sekretere ihtiyacı var mı? Esasında bu haksızlığa, bu soykırıma, bu zulme cevap vermek için en güzel yollardan birisi Guterres’in çıkıp ’Ben ölmüş bir örgütün genel sekreterliğini sürdüremem zaten düşmüş bir genel sekreterliğim var. Resmen de istifayla sonlandırıyorum’ demesi, vicdanların sesi, insanlığın sesi, Gazze’de öldürülen 7 binden fazla çocuğun, kadının, masumun feryadının sesi olur. Zalimin karşısında da güçlü bir duruş ortaya koymuş olur ama yok” ifadelerini kullandı.
“Bunların ana hedefi de Türkiye’dir, çünkü onların önünde duracak başka bir güç yok”
Bozdağ, “Konya’nın güvenliği emin olun Antalya’daki Akdeniz’in sularından başlamıyor, Gazze’den başlıyor. Emin olun Kahire’den başlıyor, Şam’dan başlıyor, Bağdat’tan başlıyor. Bunların ana hedefi de Türkiye’dir. Çünkü onların önünde duracak başka bir güç yok. Bunları ezdikten sonra kimin karşısına dikilecekler. Bizim karşımıza. Belki bizim ömrümüz yetmeyecek ama bizim çocuklarımız, torunlarımız onların bu karşıtlığıyla yüz yüze gelebilirler. Biz bugün onların büyükleri olarak bu hakikati görüp ona göre vaziyet almazsak, o zaman bu millete de, bu devlete de ihanet etmiş oluruz. Ömrünü zulüm ile uzatmış bir devlet yoktur. Ömrünü zulüm ile uzatmış bir lider yoktur. Ömrünü soykırımla uzatmış hiçbir devlet yok. Eğer bakın tarihe var mı ve hepsi zulmü arttırdıkça yıkılışlarını hızlandırmaktan başka hiçbir şeye hizmet etmemişlerdir. İsrail yaptığı soykırım, katliam ve zulüm ile kendi sonunu hızlandırmaktan başka bir şey yapmıyor. Sonunu eninde sonunda bu zulüm hızlandıracak. Zaten uzun ömürlü olmayacak ama bu ömrünü kısaltacak” diye konuştu.
“Başarı iklimi üniversitemizin özünde yatan ve her sürecin ortak çabalarıyla beslenen bir olgudur”
Bu tür programlarla başarı hikayelerini daha fazla görünür kılmak ve özendirici olma hedefinde olduklarını dile getiren NEÜ Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu ise, “Üniversitemizin başarılarla dolu bir yılını daha geride bırakmak üzereyiz. Başarı yeni fikirlere açık, risk almayı teşvik eden, araştırmadan uygulamaya geçişi mümkün kılan ortam var olabiliyor. Başarı iklimini oluşturma gayretimizin altında kuşkusuz üretilen bilgiyi, üretime, sanayiye, iş hayatına, sağlığa, kültüre, sanata aktararak toplumsal faydaya dönüştürmek yatıyor. Bu yüzden başarı hikayelerini daha fazla görünür kılmak ve özendirici olmak çabasındayız. Biz üniversite olarak başarıyı sadece bireysel bir hedef olarak değil, aynı zamanda kurum kimliğimizi şekillendiren temel değerlerden biri olarak görüyoruz. Başarı iklimi, üniversitemizin özünde yatan ve her sürecin ortak çabalarıyla beslenen bir olgudur. Akademisyenlerimizin başarıları üniversitemizin başarı üzerine kurulu kimliğini daha da güçlendirmektedir. Akademi ödüllerimiz sadece bir tebrik değil, aynı zamanda akademisyenlerimizin motivasyonlarını daha da yukarılara taşımak, onlara başarı hikayeleri yazma gücü vermek içindir. Bu vesileyle akademi ödülleri törenimizin hayata geçirilmesine katkı sunan tüm ekibimizi tebrik ediyor, ödül komisyonumuza da hassaten teşekkür ediyorum” dedi.
Program, akademisyenlere ödüllerinin verilmesiyle son buldu.
Editor : Antep Haberleri