USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Dünya

Sömürgelerinden kovulan Batı günah çıkarıyor: Katliam, darbe, işgal, soykırım itirafı

Avrupa ülkelerinin zenginliğinin ana kaynağı olan sömürgeler, katliamlar, darbe ve soykırımlar medya yoluyla unutturulmaya çalışılırken son dönemde devlet yetkililerinden peş peşe itiraf sesleri yükseliyor.

Sömürgelerinden kovulan Batı günah çıkarıyor: Katliam, darbe, işgal, soykırım itirafı
21-08-2023 11:42
Google News

Belçika Kralı'ndan Kongo özrü: Sömürgecilikle dolu vahşi bir tarih

GALERİNİN DEVAMI <p>ABD'de yaşanan George Floyd cinayetinden sonra siyahilere yönelik şiddet ve ayrımcılık faaliyetleri, geçmişte yaşanan sömürgecilik faaliyetlerini yeniden gündeme getirdi. Sömürgecilik faaliyetlerive kirli geçmişleri gün yüzüne çıkan devetlerden biri de Belçika oldu.</p><p>Belçika Kralı Philippe, Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC) Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi'ye, Kongo'da sömürgeci dönemde yaşanan ve Kral 2. Leopold'ın sebep olduğı "><p>Belçika Kralı'nın bahsettiği Leopold olayları vahşetle dolu bir dönemi yeniden gün yüzüne çıkardı. Özellikle sömürgecilik faaliyetlerinin yanı sıra işkence ve zulümle pek çok siyahinin ölümüne yol açan Leopold dönemi yeniden gündeme geldi</p><p>1800'lerin sonuna doğru sömürge altında bulunan bugünkü Kongo Demokratik Cumhuriyeti, dönemin en önemli üretim ihtiyaçlarından kauçuğuın merkezi konumundaydı.</p><p>Otomobil ve bisiklet endüstrilerinin lastik yapımında kullandığı kauçuğa duyulan ihtiyaç, Belçika Kralı Leopold'ı harekete geçirdi. Yardım etme bahanesiyle ele geçirilen Kongo'da tarihin en büyük vahşetlerinden biri yaşandı.</p><p>Kauçuk deryası olan ülkeye giren Belçika Kralı, kısa süre içerisinde asıl amacını belli etti ve üretim tesislerinde Kongoluları adeta köle gibi kullandı. Ülkeyi devasa bir çalışma kampına dönüştüren Leopold, Kongoluları acımasızca, insanlık dışı bir ortamda çalışmaya zorladı.</p><p>Ağır çalışma koşulları yüzünden her gün pek çok insan ölüyordu. Leopold ise bu süreçte yalnızca cebini daha çok doldurmanın peşindeydi. Yeterince hızlı çalışmayan veya isyan çıkarmaya niyetlenen kişilerin ceza olarak elleri ve ayakları kesiliyordu.</p><p>Vahşet bununla da sınırlı değildi. Özellikle bölgenin güvenliğini sağlamak için sömürge birlikleri, sınırlı sayıda verilen mühimmatlarınn harcanmaması adına, öldürülen, cezalandırılarn Kongoluların uzuvlarını Kraliyete gönderiyordu. </p><p>Bunun yanı sıra Kongo'da bulunan şirketlerin daha acımasız yöntemler geliştirdi. Artık az çalışan ve borcunu ödeyemeyen yerlilerin kadınları rehin alınabiliyordu, üstelik bunu rahatça yapabilmeleri için bir yasa bile ç<strong>​</strong>ıkarıldı.</p><p>Başlarda 20 milyon olan Kongo'nun nüfusu yaşanan bu katliamın ardından 9 milyona kadar düşmüştü. Dünyanın dört bir yanından gelen fotoğrafçılar ve din adamları bu vahşeti mümkün olduğunca insanlara duyurmaya çalışıyorlardı.</p><p>Belçika Kralı'nın sebep olduğu bu olay tarihin utanç dolu sömürgecilik sayfalarına kanla yazılırken, günümüzde yaşanan olayların ışığında yeniden hatırlandı. Kral 2. Leopold, kendi mülkü ilan ettiği Kongo'yu yıllarca yağmalamış, milyonlarca kişinin ölümüne neden olmuş, cani uygulamalarıyla zaman içinde <em><strong>olarak anılmıştı.

"><p>ABD'de siyahilere yönelik şiddet ve ırkçılık eylemleri dünyanın çeşitli yerlerinde protesto ve gösterilerle karşılık buluyor Bu doğrultuda Belçika'nın ırkçılık ve sömürgecilik faaliyetlerinin atası kabul edilen Kral 2. Leopold'un büst ve heykellerini hedef almaya başlamış, Kral'ı anımsatan sokak isimleri, otobüs durakları ve heykellerin kaldırılması için kampanyalar gündeme getirilmişti.</p>

Haber7 - ÖZEL

Katliam, sömürü, darbe ve işgaller üzerine inşa ettiği yerleşik düzeni çatırdayan Batılı ülkeler bir bir itiraf yarışına giriyor. Yüzyıllardır dünyanın dört bir yanında kan akıtıp ülkelerine sermaye transferi yapan Batılı devletlerin yetkilileri son dönemlerde adeta günah çıkarıyor.

ABD’den Almanya’ya, İtalya’dan İngiltere’ye, Belçika’dan Fransa’ya birçok üst düzey devlet yetkilisi, imza attıkları kanlı olayları itiraf ederek nedamet getiriyor. Son olarak İtalya’dan gelen darbe itirafı, Avrupa kıtasının hemen hemen tamamında yankı bulurken, Batılı liderlerin yakın tarihte gerçekleştirdiği “kanlı” itiraflarını HABER7 okurları için derledik…

KADDAFİ İTİRAFI

İTALYA: İtalya Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Antonio Tajani, “Kaddafi’nin öldürülmesine izin vermek büyük bir hataydı. Kaddafi bir demokrasi modeli olmayabilir ancak ölümüyle Kuzey Afrika'da istikrarsızlık başladı” dedi. (2023

SÖMÜRGE ÖZRÜ

ALMANYA: Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier: Sömürge yöneticileri olarak Almanlar da insanları baskı altında tuttu, sömürdü yağmaladı ve öldürdü. Sadece biz Almanlar değil, sömürge tarihi olan tüm Avrupa ülkeleri… Alman tarihinin bu kısmına karşı sorumluluğumuzla yüzleşmeliyiz.” (2021)

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier: Almanya insanları sömürdü, yağmaladı ve öldürdüAlmanya Cumhurbaşkanı Steinmeier: Almanya insanları sömürdü, yağmaladı ve öldürdü

SOYKIRIMI TANIDILAR

ALMANYA: Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, 1904-1908 yılları arasında Namibya’da Alman İmparatorluğu’nun Herero ve Namalara yönelik katliamlarını soykırım olarak tanımayı kabul etti. Korgeneral Lothar von Trotha'nın emriyle işlenen vahşetin ‘soykırım’ olarak tanınması üzerinde anlaştıklarını açıkladı. Bakan Maas, “Namibya ile ortak tarihimizin en karanlık bölümüyle nasıl yüzleşeceğimiz konusunda anlaşmaya varmayı başardığımız için minnettarım. Almanya'nın tarihi ve ahlaki sorumluluğu ışığında Namibya'dan ve kurbanların torunlarından af dileyeceğiz” dedi. Almanya, 1904-1908 yıllarında Herero ve Nama halklarından 70 binden fazla kişiyi aç ve susuz bırakılarak toplama kamplarında öldürdü. (2021)

KATLİAMI KABULLENDİLER

ABD: 44’üncü ABD Başkanı Barack Obama, “Bazen aldığım kararlar sivillerin ölümüne yol açtı.” dedi. (2017)

ABD: Amerikan Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), ABD öncülüğündeki DAEŞ karşıtı uluslararası koalisyonun, Suriye ve Irak'taki operasyonları sırasında 484 sivili "yanlışlıkla" öldürdüğünü açıkladı. CENTCOM, Ağustos 2014 ile Nisan 2017 arasında Irak ve Suriye'de 21 bin 35 hava saldırısı düzenlendiği ve bu saldırılara ilişkin 440 sivil kayıp ihbarı geldiğini duyurdu. (2017)

DARBE İTİRAFLARI

ABD: Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü, 1953 yılında İran'da düzenlenen darbedeki sorumluluğunu resmen kabul etti. Ulusal Güvenlik Arşivi'nin internet sitesinde Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası çerçevesinde yayımlanan belgeler, “Musaddık ve liderliğini yaptığı Ulusal Cephe Partisi hükümetinin devrilmesine yol açan askeri darbe, ABD dış politikası çerçevesinde CIA emriyle düzenlendiğini” resmen ortaya koydu. (2013)

ABD: Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, bir televizyon programında kendisini, “başka ülkelerde darbe planlamalarına yardımcı olmuş biri” olarak tanımladı. (2022)