Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Adalet Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığının 2024 yılı bütçesi ve 2022 yılı kesin hesabının görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu’nda soru-cevap bölümünde milletvekillerinin yönelttiği soruları cevapladı.
Bakan Tunç, yaptığı konuşmada, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olup olmadığına ilişkin yöneltilen soruya, “Anayasamızın 153. Maddesi, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olduğunu söyler. Anayasamızın 154. Maddesi, Yargıtay kararları bağlayıcıdır. Tüm mahkeme kararları bağlayıcıdır” diye cevap verdi.
Bakan Tunç, ayrıca İmralı Cezaevinde deprem hasarı oluşmadığını söyledi. Cemevlerinin ibadethane sayılmasını ele alan Tunç, "Daha önce cemevleri ile ilgili bu Meclis’te çok önemli düzenlemeler yapılmıştı. Cemevlerinin özellikle imar planlarında yer verilmesi noktasında yasal düzenleme gerçekleştirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı kapsamında Cemevleri Başkanlığı, Alevi-Bektaşi Başkanlığı şekilden bir başkanlık da oluşturuldu” diye konuştu.
Hapishanelerde Kürtçenin engellemesinin söz konusu olmadığını belirten Bakan Tunç, “Bu geçmişte yaşanan bir durumdu. Anneler çocukları, çocuklar anneleri ile kendi dillerinde konuşamıyorlardı. Hatta siz siyaset yapamıyordunuz, propaganda yapamıyordunuz. Artık ana dilde cezaevlerinde konuşmak yasak değil. Böyle bir durum söz konusu değil” dedi.
"Türkiye’ye AİHM’de en yüksek ihlal oranına sahip ülke olarak bakılması da tamamen bir algı, propaganda"
Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarını titizlikle uyguladığını belirten Tunç, AİHM kararlarına ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“AİHM tarafından kuruluştan günümüze kadar Bakanlar Komitesi’nin önüne gelen kararların icrası tüm ülkeler bakımından 31 bin 670 dosya gönderilmiş tüm ülkeler bakımından. Bakanlar Komitesi bu dosyaların 25 bin 233’ünü icra edildiği gerekçesiyle kapatmış. Halihazırda bu kapsamda tüm ülkeler bakımından 6 bin 437 kararın icra süreci devam ediyor. Tüm ülkelerin ortalama icra süresi, yüzde 79,67. Ülkemiz açısından, bireysel başvuru hakkını kabul ettiğimiz 1987 yılından sonra ülkemiz hakkında 4 bin 367 kararın icra süreci Bakanlar Komitesi’ne gönderilmiş. Bu kararların 3 bin 908’i icra edilmiş. Halihazırda şu anda Türkiye’nin icrasını beklediği karar sayısı sadece 459. Yani Türkiye’nin kararları icra oranı yüzde 89,48. Yani Türkiye tüm ülkelerin kararların uygulanması bakımından daha iyi noktada. Diğer yandan Türkiye’ye AİHM’de en yüksek ihlal oranına sahip ülke olarak bakılması da tamamen bir algı, propaganda. Bu doğru değil. AİHM kurulduğu günden beri tüm üyeler bakımından 996 bin 8892 başvuru sonuçlandırmış. Bunlardan 21 bin 784’ü ihlal kararı. Tüm ülkeler bakımından yüzde 2,18. Türkiye olarak 2012 yılından itibaren 90 bin 771 başvuruyu sonuçlandırmış. Bunlardan bin 54 ihlal kararı verilmiş. İhlal oranı yüzde 1,16. Genel oran 2,18’di. Bu rakamlar AİHM’in resmi internet sitesinde var.”
"Sınır ötesinde vurulanların hepsi örgüt mensubuydu"
Bakan Fidan, Türkiye’nin sınır ötesi Suriye ve Irak’ta yürüttüğü operasyonlarla Gazze’de olan olayları kıyaslamanın talihsizlik olduğunu aktararak, "Biz yıllardır Türkiye olarak sınırın ötesindeki silahlı tehditle mücadele ederken hiçbir şekilde sivil kayıplara mahal vermemekteyiz. Ben yıllardır sınır ötesi harekatların içinde bulundum. Hiçbir şekilde sivil kaybı konusunda bir şey olmadı. Şunu da açıkça söylemek istiyorum: silahlı tehdit terör örgütü PKK varlığını devam ettirdiği sürece oradaki faaliyetlerimiz devam edecek. Örgüt mensupları, hedef alınırken çok titiz ve meşakkatli bir süreçten geçiriliyor. Şu ana kadar vurduğumuz hiçbir örgüt mensubu örgüt mensubu değil diye ilan edilmedi. Sınır ötesinde vurulanların hepsi örgüt mensubuydu. Bunlar gizli saklı değil. Hepsinin isimleri, resimleri gazetelerde yayınlanıyor. Bir kişi çıkıp da ‘bunlar örgüt mensubu değil’ demedi. Hepsi örgüt mensubu” diye konuştu.
Konuşmaların ardından, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ile bağlı kurumların 2024 yılı bütçeleri kabul edildi.
Mustafa Cenik - Kemal Diri
Editor : Antep Haberleri