Gaziantep’te 2013’te hizmet vermeye başlayan Oyun ve Oyuncak Müzesi, bugüne kadar 1 milyon 10 bin 728 kişiyi ağırladı.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından 6 Nisan 2013 tarihinde kente kazandırılan müzede, dünyada nadir sergilenen Laterna Magica, Mickey Mouse, Pinokyo, Pamuk Prenses ve 7 Cüceler ’in ilk seri üretim oyuncakları, geleneksel oyun ve oyuncaklardan Çömçe Gelin, Topaç, Bilye, Aşık, Peçiç ve 1700 ve 1800’lü yılların dönemini yansıtan bebek evleri gelecek nesillere aktarılıyor.
Diğer örneklerinden farklı kılan koleksiyonu haricinde atölye çalışmalarında 10 yıllık süre zarfında 104 bin 464 kişinin yararlandığı müzede, ayrıca dünyada sadece Gaziantep’te bulunan ve “Dünya Çocukları” na armağan edilen 24 ülkenin tanıtıldığı mağara, ziyaretçilerin en beğendiği galeri olma özelliğini taşıyor.
Müzede atölye çalışmaları çerçevesinde masal, oyuncak, geleneksel oyun, kuş evi boyama, oyuncak kutu boyama, dekoratif ahşap boyama, ahşap oyuncak boyama, duyu gibi birçok etkinlik organize edilirken yılda bir kez de uluslararası çalıştaylar düzenleniyor. Bu düşüncede Ezogelin Uluslararası Bebek Çalıştayı ile dünyada bulunan yeni nesil bebekleri yapan sanatçılar, Gaziantep halkı ile bir araya gelerek bebek yapım tekniklerini, içeriklerini, bebeklerin hikayelerini bu çalıştay sayesinde tanıtma imkanı da buldu.
Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi Birim Sorumlusu Aslıhan Yıkıcı, yaptığı konuşmada 2013 yılında vücut bulan ve her gün ellerinde büyüyen bir çocuğun bu yıl 10 yaşına getirmiş olmanın mutluluğunun tarif edilemez olduğunu söyledi.
"Oyuncakların hikayeleri, müzenin zenginliğine zenginlik katıyor"
Her yıl müzenin bir adım daha gelişmesi için sürekli çalıştıklarını dile getiren Yıkıcı, “Bugün geldiğimiz noktada hedeflerimize ulaşabildiğimizi ve emeklerimizin sonuç verdiğini görebiliyoruz ve her geçen gün de daha iyi olacağımıza inanıyoruz. Coğrafi konumumuzun zenginliği, bizim oyuncak kültürü konusunda da zengin olmamamıza katkıda bulunmuştur. Müzede sergilenen bir oyuncağın sadece oyuncak olmadığını onun bir hikayesinin olması, sosyo-kültürel bir değerinin olması müze olarak zenginliğimize zenginlik katmıştır. Dışardan bakıldığı zaman diğer ülkelerin geçmiş yıllarda oyuncak yapımı konusunda bizden çok önde olduğunu görüp üzülen ziyaretçimiz çok olmakta ancak bazen göremediğimiz çok ince bir çizgi bulunmakta. Biz ülke olarak belki çok oyuncak fabrikalarında oyuncak üretmedik ancak kültürümüzü yansıtan, bizi birbirimize bağlayan, bu günlere gelmemize yardımcı olan o kadar çok oyuncağımız var ki bunları insanlara anlatmak, bugün bu müzede sergilemek ve en güzeli de bu değerleri hiç bilmeyen, duymayan çocuklara aktarmak, bunları nesilden nesile taşımak burada çalışmanın en güzel yanlarından birisi” diye konuştu.
Editor : Antep Haberleri