Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Kalp ve Damar Cerrahisi Operatörü olarak görev yapan Filistinli Alaa Hijazi, 3 ay önce izin alıp, Gazze'ye gitti. Bu süreçte yakınları ile hasret gideren Hijazi, İsrail'in 7 Ekim'de başlattığı saldırılar sırasında Gazze'de kaldı. Burada yaralılara müdahale eden Hijazi, İsrail saldırılarında 80 yakınını kaybetti. Saldırıların yoğunlaşması sonrası görev yaptığı Kudüs Hastanesi'nin boşaltılması ile yürüyerek güneye geçen Hijazi, daha sonra Türkiye'ye döndü.
Şanlıurfa'da görevine başlayan Hijazi, Gazze'de tanık olduklarını anlattı. Gazze'de Kudüs Hastanesi'nde görev yaptığını belirten Alaa Hijazi, "Kalp merkezinde açık kalp ameliyatlarına giriyordum. Savaşın ilk günlerinde yoğun yaralı hastaneye geliyordu. Daha sonra hastane yakınında bombardıman başladı. Hastaneyi boşaltmamız yönünde uyarılar geliyordu. O günlerde vatandaşlar daha güvenli olduğu için hastaneyi sığınak olarak kullanıyordu. Çünkü bölgede güvenli bir ev kalmadı. Hastanede 12 binden fazla sivil vatandaş bulunuyordu. Bu durumda aynı anda yaralı hastalara da bakmak durumundaydık" dedi.
"HASTANEDE HİÇBİR GÜVENCE YOKTU"
Gazze'deki en büyük sıkıntının enerji olduğunu aktaran Hijazi, "Savaşın ilk gününden itibaren Gazze'de elektrikler kesildi. Hastanenin çevresindeki evler sık sık bombalanıyordu. Hastane sallanıyordu. Daha sonra bizim hastaneye roketler atılmaya başladı. Kalp merkezinin çatıları çöktü. Hasta alamadık. İsrail askerleri bizlere sık sık hastaneyi boşaltmamız istiyordu. Bu mümkün değildi. İsrail tankları, kara harekatında hastaneye kadar ulaştı. Hatta çatışma arasında kaldık. Hastanede hiçbir güvence yoktu. Tıbbi malzeme yönünde çok zorluk çekiyorduk. Bizler idareli olmaya çalışıyorduk. En büyük sorunumuz, elektrikti. Bunu da 6 saatlik jeneratör kullanarak gidermeye çalışıyorduk" diye konuştu.
"ŞANLIURFA'DAYIM AMA AKLIM GAZZE'DE"
Gazze'de yaşadıklarını hayatı boyunca unutamayacağını belirten Hijazi, "Benim 80 yakın akrabam şehit oldu. 5 katlı bir evimiz yerle bir oldu. Gazze'de kalacak yerimiz kalmadı. Çalışacak hastanemizde kalmadı. Daha sonra hastaneyi boşaltmak zorunda kaldık. Biz de kuzeyden yürüyerek, güneye geçtik. Bir an önce bu saldırıların durdurulmasını istiyoruz. Orada insani yaşam kaynakları yok. Bu ambargonun ve savaşın bitmesini istiyoruz. Şu an Şanlıurfa'dayım ama aklım Gazze'de, oradaki yakınlarımı çok merak ediyorum" dedi.
Editor : Antep Haberleri