Gündem

İtaat eden rahat eder mi? Doğu toplumlarının hastalığı aynı

Filistin’de yaşanan vahşetin topluma yansımasının nasıl olduğu ve doğu toplumlarının rolü hakkında merak edilenleri Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Haber 7 için cevapladı.

İtaat eden rahat eder mi? Doğu toplumlarının hastalığı aynı
16-05-2024 18:02

ÖZEL

Filistin halkının yaşadığı zulmün aylardır medyaya yansıması, dünyanın dört bir yanından tepkilerin gelmesine n eden oldu. Gazze’deki vahşet ve doğu toplumlarının genel sosyolojik yapısı hakkında Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan açıklamalarda bulundu.

Gazze’de yaşanan insanlık suçuna tüm dünyanın şahit olması sonucunda insanlardaki önyargının da kırılabileceğine değinen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ölüm ve felaket karşısında soğukkanlı duruşun dünya genelinde dikkat çektiğini belirtti. Filistin halkının nebevi ahlakı sergilediğini ve bunun “Asr-ı Saadet” örneği olduğunu aktaran Tarhan, bu durumun iyi niyetli ve hakikati arama eylemi olan insanlarda ciddi bir sorgulama başlattığını ve önümüzdeki yıllarda bunun etkilerinin görüleceğini aktardı.

Daha önceleri batı toplumunun İslamiyet’ten kaçtığını belirten Tarhan, İslamofobinin ciddi şekilde sorgulandığını dile getirerek bu yaşananlar ile İslamiyet’e sempati doğduğunu belirtti.

DOĞU TOPLUMLARINDA BASKI KÜLTÜRÜ VAR

Bu çağın insanında hakikati arama eylemi olduğunu ve hakikati sadece arayanların bulacağını dile getiren Tarhan,  “Müslüman ülkelerde güçsüzlük değil, neme lazımcılık var.” sözlerine yer verdi. Müslüman ülkelerden bahs ederken Türkiye’nin de dâhil olduğunun altını çizen Tarhan, bu ülkelerdeki durumu özetlerken “Konforculuk, dünyacılık, bencillik hastalıkları nedeniyle yeni kuşak batı kültürü ve değerleri ile yetiştiriliyor ancak batı zaten bu değerlerin içindeyken yeni değerler araştırıp olaya daha geniş bir pencereden bakabiliyor.” cümlelerini kullandı.

Baskı kültürlerinin doğu toplumlarında ikinci hastalık olduğundan ve otoriter yönetimler tarafından yönetildiklerinden bahseden Tarhan, baskı ve korkuyla yönetim olduğuna dikkat çekerek bu duruma aile yapısı ile örnek verdi. Verdiği örnekle bir çocuğun baskı, korku ve zorbalıkla yönetilmesi sonucunda “itaat et rahat et” algısında olabileceğini aktardı. “Neme lazımcılık” konusunun ise sınavı kaybetmeye neden olduğuna değindi.

Tarhan, farkındalık çalışmalarının yapılmasının gerekli olduğuna dikkat çekerek “konuştuğum zaman başıma bir şey gelecek” algısının umursamazlık ve ilgisizlik sonucunu doğurduğunu açıkladı. Tarhan’a göre bu durum, bütün doğu toplumlarının hastalığı.