Saygı Hastanesi, açtığı obezite ve metabolik cerrahi kliniği ile sağlık adına önemli bir adım daha attı. Hizmet vermeye başlayan o obezite ve metabolik cerrahi kliniği son yıllarda hasta sayısı hızla yükselen hastalıklarından biri olan obezitenin tedavisine hasta odaklı bir yaklaşımla yaklaşıyor.
Sağlık alanında 25 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Saygı Hastanesi, obezite ile mücadele etmek ve hastalarına tam destek sunmak amacıyla obezite ve metabolik cerrahi kliniğini açtı. Yeni açılan obezite ve metabolik cerrahi kliniği ile sağlık alanında yeni bir adım atıldı. Kurulan klinik, hasta odaklı bir yaklaşımla obezite hastalarında tedaviyi hedefliyor. Saygı Hastanesi Obezite Kliniği Sorumlu Hekimi Op. Dr. Sinan Tezer obezite hastalığı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Op. Dr. Tezer, “Obezite Dünya’da ve Türkiye’de sıklıkla görülen hastalıklardan bir tanesi. Özellikle 2022 yılında Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine baktığımız zaman neredeyse dünya nüfusunun yüzde 42’sinin kilolu ve obez olduğu yönünde. Bu oran dünyaya baktığımız zaman Amerika’da yüzde 42, Türkiye’de de yüzde 20 civarında. Obezite hem kendi başına hem de beraberinde getirdiği hastalıklarla sıkıntı olmakta. Bunlar hipertansiyon, diyabet, eklem hastalıklarına sebep olmakta. Biz de bununla daha başarılı şekilde savaşabilmek için ve hastalara daha sistematik tedavi verebilmek için böyle bir klinik kurduk. Klinikte genel cerrahi dışında 7 adet polikliniğimiz mevcut. Dahiliye endokrin, kardiyoloji bölümümüz, diyetisyen bölümü, psikiyatri polikliniklerimiz, radyoloji ve anestezi bölümümüz mevcut” dedi.
Tedavi hakkında bilgi veren Op. Dr. Tezer, “Önce bize obezite şikayeti için başvuran hastalarımızı önce diyetisyenimizin görmesini istiyoruz. Diyetisyen hastanın kısa bir öyküsünü alıyor. Obezitenin ne zaman başladığı, ailesinde obezite ile ilgili başka sıkıntı çeken olup olmadığı gibi sorular sorulunca diyetisyen bölümü bize vücut kitle endeksini veriyor. Hastanın sıvı, yağ oranlarını, şimdiki kilosunu ve metabolizma yaşını görüyoruz. Buna göre diyetisyen ile birlikte hastaya bir tedavi planı sunuyoruz. Bizim ilk istediğimiz şey hastanın diyetle kilo vermesi. Bazı hastalar diyeti denemiş ve başarısız olmuşsa bunun yanına mide balonu ekliyoruz. Ama hasta bunu istemiyorsa ya da daha önce uygulamış ve kilo verememişse hastaya cerrahi tedavi öneriyoruz. Diyetisyen değerlendirdikten sonra eğer cerrahi düşünüyorsak öncelikle dahiliye polikliniğine yönlendiriyoruz. Daha sonra kardiyoloji, göğüs ve psikiyatri bölümlerimiz hastayı değerlendiriyor. Ondan sonra da anestezi bölümüne gönderiyoruz. Anestezi bize ameliyat için bir risk belirliyor. Hasta ile bunu konuştuktan sonra hasta bunu uygun gördüğünde, ameliyat öncesi endoskopisini yapıp hastayı ameliyata alıyoruz. Ameliyattan sonra bizim en sık gördüğümüz komplikasyon kanama. Bunun için biz hastayı serviste yakından takip ediyoruz. Daha sora görülen komplikasyonlardan biri pıhtı atması. Bunun için hem ben hem hemşire hanımlar yakından takip ediyoruz. Hastayı taburcu ettikten sonra da gördüğümü komplikasyonlar var. Biri pıhtı atma diğeri de kaçak riski. Bunlar için de hasta ile taburcu etmeden önde konuştuğu planlamasını yapıyoruz” dedi.
Editor : Antep Haberleri