Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, Gazze'deki saldırıları nedeniyle İsrail'e karşı açılan "soykırım davası"na Türkiye'nin müdahil olmasının önünde hukuki engel bulunmadığını, bunun İslam İş birliği Teşkilatı bünyesindeki devletlerin de taraf olmaları konusunda motivasyon sağlayacağını s öyledi.
Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, İsrail'in Gazze'deki savaş suçu niteliğindeki eylemlerine ilişkin Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Uluslararası Adalet Divanına açtığı soykırım konulu davaya müdahil olacağının açıklandığını anıms attı.
Açılan davada, Uluslararası Adalet Divanının, İsrail'in eylemlerini durdurması ve aldığı tedbirleri mahkemeye raporlaması yönünde karar aldığını anımsatan Kılıç, "Ama ne yazık ki o tarihten bugüne kadar İsrail yine savaş suçu niteliğindeki eylemlerini sürdürüyor." dedi.
Saldırılarda çok sayıda Filistinlinin hayatını kaybettiğini belirten Kılıç, sağ kalanların ise yaşam mücadelesi verdiğini belirtti. Kılıç, bölgedeki insanların gıdaya erişim, barınma hakkına erişim noktasında ciddi anlamda bir ablukayla karşı karşıya kaldıklarını, açlıkla yüzleştiklerini ifade etti.
"21. yüzyılın ilk çeyreği biterken böylesi bir durumla karşılaşmak büyük bir trajedi ne yazık ki." değerlendirmesinde bulunan Kılıç, dünya kamuoyunun İsrail'in soykırım eylemleri karşısında duyarsız kalmadığını dile getirdi.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin olayların başladığı 7 Ekim'den bu yana "Filistin'in bağımsızlığı ve ayrı bir devlet olarak varlığını sürdürme" noktasında irade ortaya koyduğunu belirterek, insani desteğini de sürdürdüğünü kaydetti.
Türkiye'nin son olarak açılan davaya müdahil olacağının açıklandığını dile getiren Kılıç, şu değerlendirmelerde bulundu:
"(Türkiye) Bu trajedi sürecinde insani desteğini sürdürmüştü ve başından itibaren siyasi anlamda desteğini de sürdürdü. Boykot kararı aldı. Ticari ilişkileri bu noktada kesmişti. En son gelişme bu noktada Uluslararası Adalet Divanına söz konusu dava çerçevesinde müdahillik açıklamasında bulundu. Güney Afrika'nın açmış olduğu bu savaş suçuyla, soykırım suçu davasına müdahil olacak Türkiye. Türkiye'nin müdahil olmasının anlamı, değeri, bir kere hukuken zaten Uluslararası Adalet Divanının ilgili mevzuatı çerçevesinde baktığımız zaman taraf ülkelere buna imkan tanındığını görüyoruz. Türkiye bu yetkisini, taraf ülke olması hasebiyle kullanıyor. Bunu herhangi bir hukuki engel söz konusu değil."
"BU TARİHİ HADİSELERİN KAYIT ALTINA ALINMASI CEZA ADALETİ ANLAMINDA ÖNEMLİ"
TİHEK Başkanı Kılıç, Türkiye'deki sivil toplum örgütleri ile kamu kurumlarının Gazze'de yaşananları delillendirdiğini, kayıt altına aldığını bildirdi.
Anadolu Ajansının "Kanıt" isimli kitabında İsrail'in Gazze'deki katliamına yer verildiğini aktaran Kılıç, "Bu tarihi hadiselerin kayıt altına alınması, tarihe not düşülmesi noktasında önemli. Hakikatin ortaya çıkması açısından, ceza adaleti anlamında da önemli." dedi.
Türkiye'nin, İsrail'in zulmünden kaçan Filistinlilere ev sahipliği yaptığını belirten Kılıç, "Türkiye'nin siyaseten bu süreçte müdahil olması hukuk tekniği açısından da önemli diyebilirim delilerin ispatı noktasında." dedi.
"TÜRKİYE'NİN DAVAYA MÜDAHİLLİĞİ İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI ÜYELERİNİ MOTİVE EDECEK"
Prof. Dr. Kılıç, TİHEK'in Filistin'de yaşanan soykırım eylemleri ve insan hakları ihlallerine ilişkin bir komisyon oluşturduğunu, komisyonun raporlama faaliyeti çerçevesinde Türkiye'ye gelen Filistinlilerle görüşmeler gerçekleştirdiğini bildirdi.
İsrail zulmüne maruz kalan Filistinlilerin gözlemlerinin alındığı, yaşadıkları durumların tespit edildiğini aktaran Kılıç, "Bunları da biz raporumuza derç edeceğiz ve yakın zamanda komisyonumuz faaliyetini tamamladıktan sonra bütün dünya kamuoyuyla paylaşacağız." dedi.
Türkiye'nin açılan soykırım davasına müdahil olmasının uluslararası diplomasındaki ağırlığı dikkate alındığında olumlu etki doğuracağını vurgulayan Kılıç, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'nin bu davaya müdahil olmasının bir başka önemli boyutu da İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesindeki devletlerin harekete geçmesi, siyasi tutum sergilemesi, davaya müdahil olmaları, taraf olmaları noktasında bir motivasyon yaratacağını, bütün dünyada bir etki yaratacağını ifade etmeliyim. Malumunuz Kolombiya'nın müdahillik talebi söz konusuydu. İslam dünyası açısından da Türkiye hem diplomasi noktasında hem jeopolitik gücü ve uluslararası diplomasındaki ağırlığı çerçevesinde böyle bir davaya müdahilliği olumlu bir etki edecek. Bu soykırım eylemlerine, insanlığa karşı eylemlere karşı vicdanın sesi olarak, küresel adaletin sesi, nefesi olarak büyük önem arz ediyor."
Editor : Antep Haberleri